Mesajı Okuyun
Old 03-11-2010, 17:05   #2
Av. Nevzat Yağız

 
Varsayılan

Sözünü ettiğiniz 10 günlük süre geçerlilik şartı değildir. Yani bu 10 günlük sürenin geçirilmiş olması ihraç kararını kendiliğinden geçersiz hale getirmez. Bu konudaki Yargıtay kararı : 11 Hukuk Dairesinin 17.5.1976 gün 1976/ 2095 E. 1976/ 2628 sayılı kararı mevcuttur.
Tasfiye halinde kooperatifin tüm işlemlerini tasfiye kurulu yapmak durumunda olduğundan, söz konusu kararın noterden tebliğini tasfiye kurulu yapacak ve bu kararın tebliğ tarihinden itibaren o üyenin 3 aylık dava süresi başlayacaktır. Ayrıca genel kurulun aldığı bu ihraç kararında kendisine temmuz ayına kadar ek bir süre verilmiş olmasıda, kararın notere tevdii işleminin geç yapılmış olmasına da bir mazeretdir, yani koop, yönetim kurulu iyi niyetli olarak ona süre vermiş bu buna dayanarak 10 günlük süre geçirilmiştir. Yukarıda yazılı yargıtay kararı örneğini size gönderiyorum
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1976/2095

K. 1976/2628

T. 17.5.1976

• İPTAL DAVASI ( Davalı Kooperatif Üyesinin Hiçbir Ciddi ve Muhik Sebebe Dayanmaksızın Yönetim Kurulunca Davacıya İhraç Kararı Vermesi )

• KOOPERATİF ORTAKLIĞINDAN ÇIKARILMA ( Yönetim Kurulunun Ortaklıktan Çıkarılma Kararına Karşı Tebliğ Tarihinden Başlayarak Üç Ay İçinde Genel Kurula İtiraz Edilmemiş Olması )

• ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA KARARI ( Kararın On Gün İçinde Notere Verilmesi Zorunluluğunun Çıkarma Kararının Geçerlik Koşulu Olmaması )

• NOTERE VERİLME ZORUNLULUĞU ( Kooperatiften Çıkarılma Kararının On Gün İçinde Notere Verilmesi Zorunluluğunun Çıkarma Kararının Geçerlik Koşulu Olmaması )

1163/m.16


ÖZET : Kooperatif yönetim kurulunun ortaklıktan çıkarılma kararına karşı tebliğ tarihinden başlayarak üç ay içinde genel kurula itiraz etmemiş olmak itiraz davası açılmasına engel değildir. Çıkarılma kararının on gün içinde notere verilmesi zorunluluğu ortaklıktan çıkarma kararının geçerlik koşulu değildir.
DAVA : Davacı, davalı kooperatif üyesi olup hiçbir ciddi ve muhik sebebe dayanmaksızın yönetim kurulunca ihraç kararı verildiğini, kararın yetkisiz kurul tarafından alınmış olmasına göre iptalini talep ve dava etmiştir.
KARAR : Davalı vekili savunmasında, davacının kooperatif genel kurulunda yaptığı konuşmada kooperatif için esnaf kredi kooperatifi değil esnaf rezalet kooperatifi demek suretiyle hakarette bulunduğunu ve Ticaret odasına kayıtlı olduğundan ihraç kararı verildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece, ana sözleşmeye göre bu kararı almağa yetkili olan yönetim kurulunca karar verildiği anlaşılmakta ise de bu kararın 1163 sayılı kooperatifler kanununun 16 ıncı maddesi gereğince karara tarihinden itibaren o gün içinde ortaklıktan çıkarılan davacıya tebliğ için notere tevdi edilmesi gerekirken bu süreden sonra notere tevdi edildiği anlaşılmakla yasaya aykırı bu durum sebebiyle yönetim kurulunun 04/04/1974 tarih ve 13 sayılı ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 - 1163 sayılı kooperatifler kanununun 16 ıncı maddesi gereğince yönetim kurulunun ortaklıktan çıkarılma kararı aleyhine tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde genel kurula itiraz etmemiş olmak itiraz davası açılmasına engel olmayacağından davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir.
2 - 1163 sayılı kooperatifler kanununun 16/2 inci maddesi, ( kararın onaylı örneği çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir ). Hükmünü içermekte ise de, çıkarılan ortağın itiraz davası açması yahut genel kurula itiraz edebilmesi için tanınan üç aylık hak düşürücü sürenin çıkarılma kararının ortağa tebliği ile başlayacağına göre, bu kararın verilmesini izleyen on gün içinde notere tevdi edilmemiş olmasının çıkarılan ortağın hakkına her hangi bir etkisi söz konusu olamaz. Notere on gün içinde tevdi zorunluluğu çıkartılan ortağın durumunun bir an önce kesinliğe kavuşturulması ve bu suretle de kooperatif işlerinin belirsiz hallere dayalı olarak yürütülmesini önlemek amacıyla getirilmiş olup, ortaklıktan çıkarma kararının geçerlik koşulu değildir. bu itibarla, ortaklıktan çıkarılma kararının on gün içinde davacıya tebliğ olunmak üzere notere tevdi edilmediğinden söz edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte yazılı nedenle davalının diğer temyiz itirazının reddine ve ikinci bentten dolayı da hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 17/05/1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.