Mesajı Okuyun
Old 02-04-2007, 18:04   #8
av.fundasin

 
Varsayılan

yazdığım ilk kararın konuyla alkası olmadığını yazdıktan sonra farkettim yanlış karar yazmışım.Aşağıdaki karar daha uygun olacaktır.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2001/17210
Karar No.
2002/2658
Tarihi
01.03.2002


İLGİLİ MEVZUAT
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/409/415/429/434/445


KAVRAMLAR
DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI
DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
YARGILAMANIN İADESİ
İADEİ MUHAKEME
BOZMADAN SONRA DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI
TEBLİGAT GİDERLERİNİN YATIRILMAMASI


ÖZET
KARAR DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN TEMYİZ EDİLMİŞ, MAHKEMECE TOPLAM 594 BİN LİRA EKSİK YATIRILAN TEBLİGAT MASRAFININ ÖDENMESİ KONUSUNDA MUHTIRA ÇIKARILMIŞ VE İSTENEN MASRAF YATIRILMIŞTIR. BU MUHTIRA İLE, DAVACIDA GEREKEN MASRAFLARIN TÜMÜNÜN YATIRILDIĞI KANISI OLUŞTURULDUĞU İÇİN; TEMYİZDEN SONRA GÜN TAYİNİ İÇİN MASRAF YATIRILMAMASI SEBEBİYLE HUMK. 409. MADDESİ UYARINCA DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI VE ÜÇ AY GEÇTİĞİNDEN BAHİSLE AÇILMAMIŞ SAYILMASI YÖNÜNDE HÜKÜM TESİSİ İSABETSİZDİR.


DAVA : Taraflar arasındaki ( Boşanma - Yargılamanın iadesi ) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ( Davacı tarafından ) temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. ( HUMK.434. md. )

Yargıtay ilgili dairesi temyiz edilen kararı bozarsa, davayı kararı vermiş olan mahkemeye veya uygun göreceği diğer bir mahkemeye gönderir.

O mahkeme, temyiz edenden 434. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay'ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir. ( HUMK.429. md. )

5.10.1980 tarihli 2/1 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı gereği Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 409/2. maddesi hükmü Yargıtay'dan bozularak dönen davalara da uygulanır. Ancak mahkemenin tarafları mahkemeye müracaat etme gereği konusunda yanıltmamış olması gerekir.

Yukarıda işaret edilen yasa maddelerine göre mahkemenin temyiz harçları ile dosyanın Yargıtay'a sevki ve dönüşünde ilgililere yapılacak tebliğ masraflarını başlangıçta temyiz eden taraftan alması gerekir. Eksik alınmışsa yada ilgilisi masraf vermekten imtina ediyorsa temyiz etmemiş sayılmasına karar verileceği kendisine ihtar edilir. Bu işlemler de yanılgı ile mahkeme kendine düşen görevini tam olarak yerine getirmemiş ise eksik masraf yatırmanın sonuçları taraflara yüklenemez. ( Y.19.H.D.'nin 4.2.1992 tarihli 30-50 sayılı, Y.4.H.D.'nin 4.5.1995 tarihli 3376 - 3905 sayılı kararları ).

Somut olayda mahkemenin 26.11.1993 tarihli kararı davacı vekili tarafından 20.3.1996 günlü dilekçe ile temyiz edilmiş, mahkemece temyiz eden vekiline 26.3.1996 tarihinde toplam 594 bin lira eksik masrafın yatırılması konusunda muhtıra gönderilmiş ve davacı vekili muhtıra uyarınca istenen masrafları yatırmıştır. Bu muhtırada temyizden sonra gün tayini için gerekli masrafın istenilmemiş olması mahkemenin yaptığı eksik işlem davacıda tüm giderleri ödediği ve kendisine bozma halinde tebligat yapılacağı kanısını uyandırmış, davacı yanıltılmıştır. Bu eksik işlemin sonucundan temyiz eden davacıyı sorumlu tutmak yukarıda açıklanan sebeplerle mümkün değildir.

Şu halde mahkemece yapılacak iş; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 415. maddesi uyarınca masraflar suçüstü ödeneğinden karşılanarak duruşma günü tayin edip taraflara tebliğ etmek ve belirecek duruma göre karar vermekten ibarettir. Bu husus nazara alınmadan ve taraflara duruşma günü tebliğ etmeden dosyanın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 409.maddesi uyarınca işlemden kaldırılması ve üç ay geçtiğinden bahisle açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi doğru değildir.

SONUÇ : Temyize konu kararın belirtilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 409. maddesinin ikinci fıkrası,oturum günü belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tesbit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkranın uygulanacağını, birinci fıkra ise; oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbirisinin gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde yenilenmeye kadar dosyanın işlemden kaldırılacağını, beşinci bendinin de üç ay içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilip esasının kendiliğinden kapatılacağını hükme bağlamıştır.

Mahkemenin 26.11.1993 günlü kararı Dairemizin 1996/5235 - 7157 sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararımız davacı vekiline 14.8.1996, davalı vekiline 2.8.1996'da tebliğ edilmiştir. Karar düzeltme süresi 13.9.1996'da sona ermiştir. Buradaki süreler hak düşürücü niteliktedir. Hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması da gerekmektedir. 13.9.1996 son işlem tarihidir. Yasadaki dört aylık süre geçtikten sonra 15.1.1997'de açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosyanın Yargıtay'dan bozularak geldiğini taraf vekilleri öğrenmişlerdir. Gün tayin ettirmekle zorunlu olan tarafların herhangi bir başvuruları yoktur. ( HUMK.m.409/2 )

Gerekli tebligat giderlerini de karşılamamışlardır. Davanın açılmamış sayılmasına yönelik karar doğrudur. Açıklanan sebeple de değerli çoğunluğun bozma kararlarına iştirak edilmemiştir.

Üye Üye

Hakkı Dinç Ferman Kıbrıscıklı