Mesajı Okuyun
Old 01-04-2010, 18:57   #12
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Müvekkilim 657 sayılı yasaya tabi bir imam.
Bu müvekkilin görev yaptığı camideki cemaaetten birkaç kişi, müvekkilin namazı hızlı kıldırdığı gerekçesiyle Müftülüğe ve savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.
İmam hakkında idari yönden yapılan soruşturmada, muhakkik raporuna göre; İslami esaslara göre namazın hızlı kıldırılmaması gerektiğini, imamın namzı hızlı kıldırdığının sabit olduğunu, bir imamın namazın hızlı kıldırılmasının islama aykırı olduğunu bilmesi gerektiği böylelikle imamın görevini gereği gibi yapmadığı gerekçesiyle suçlu olduğunu belirtiyor.
Sizce bu durum gerek cezai ve gerekse idari ve disiplinsel yönden suç teşkil eder mi? ederse hangi suç kapsamında kalır? Değerli görüşlerinizi bekliyorum

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Namaz'ın kılınması konusunda bir genelge olamaz. Varsa bile hukuki olmadığı gibi dini açıdan da sakıncalıdır. Bu konuda Anayasa'dan bile (bireyin vicdanı için)üstün bir kaynak var çünkü.

Aynı zamanda Konuya laiklik ilkesi açısından da bakmak gerekiyor, Din işlerinin devlet işlerine karışmaması gerektiği gibi, devletin de din işlerine karışmaması gerekiyor.Sadece Devlet, bireyin dinini en iyi şekilde yerine getirmesi için tüm önlemleri almalı.

Ya değilse olay Caminin kamusal alan olarak değerlendirilip Cami de Başörtüsü takılamaz sonucu bile doğurur.



1. Söz konusu imam bir devlet memuru, çünkü bir kamu kuruluşunda çalışıyor.
2. Çalıştığı kamu kuruluşu dini bir kuruluş ve bu dini kuruluşun kendisine has bir özelliği var. Anayasadaki laiklik ilkesine rağmen ve bu ilkeye, benim görüşüme göre, ters düşmesine rağmen. Bu kuruluşun Laiklik ilkesine ters düşüp düşmediği olayımızda ikinci planda ve tartışmanın dışında kalıyor. Aynı durum Sayın Adnan Koray'ın tespiti için de geçerli.
3. Diyanet İşleri Başkanlığı İslam Dini'nin belirli bir mezhebini temsil etmektedir ve bu mezhebin namazın nasıl kılınacağına dair bir yorumu vardır. Bu açıdan bakılınca imam namazı istediği gibi kıldıramaz. Namazın Sünni Mezhebi'nin yorumuna göre kılınması gerekir. Bu yoruma göre namazın belirli zamanları, bir edebî, farzları, sünnetleri ve namazın vacipleri vardır.
4. Diyanet İşlerine Başkanlığı'na bağlı olarak çalışan bir imamın bunları bilmesi ve bu yönde uygulaması gerekir. Bir terlikçi ustasının terliği nasıl yapacağına benzer olay.
5. İmam bunu yapmadığı zaman ne olur peki? İşvereninin kendisine verdiği görevi, işverenin istediği yönde ve görevin gerektirdiği yönde yapmamış olur. İşveren disiplin cezası verebilir.
6. Ama buradaki disiplin cezası TCK tarafından öngürülen bir ceza değildir, çünkü ceza kanununun öngördüğü türden bir suç söz konusu değildir, görevini gerektiği gibi yapmama fiili 'kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olmadığı ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamadığı sürece'

Saygılarımla