Mesajı Okuyun
Old 01-10-2009, 13:23   #8
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Sayın Av .Ömeroğlu
Olayda, hastanın tedavisinin (Hasta Kabul Sözleşmesindeki hükümlere göre bir sonuca varılabileceğinden) kim tarafından üstlenildiği önemli gibi. Doktor mu hastaneyi önermiştir, hastane mi doktoru?
Hasta Kabul Sözleşmelerinin çok rastlanan türünde , sözleşmelere bağlı olarak; yedirip içirme, barındırma ve benzeri hizmetler hastane işleticisi, tedavi edimi ise olayın özelliklerine bağlı olarak işletici, doktor veya hem işletici hem de doktor tarafından üstlenilebilir.
Hasta Kabul Sözleşmeleri ülkemizde bölünmüş veya tam olarak uygulanır. Tam HKS’de hastane işleticisi tıbbi tedaviyi de, diğer hizmetleri de taahhüt eder. Tüm tedavi programı hastanece borçlanılır, tüm sorumluluk da işleticidedir. Ayrı bir hekimlik sözleşmesi yoksa (burada olup olmadığını anlayamadım) sözleşme ilişkisi hasta ile hastane işleticisi arasındadır. Bu tedavi bakımından doktor ifa yardımcısı durumundadır. Ancak bu statü doktorun mesleki bağımsızlığına zarar vermez.
HKS’nin tam olarak uygulandığı ikinci tür sözleşmelerde hastanın hekimle yaptığı ayrı bir sözleşme de işletici ile hasta arasındaki sözleşmeye dahil edilebilir. Bu hekim aynı hastanede çalışan bir hekim olabilir ve tedavi sırasında müdahale hakkına sahip kılınır. Tıbbi tedavi borcunun yerine getirilmesi sırasında işletici yanında hasta ile ayrı bir sözleşme yapmış olan hekimin de sözleşmeden doğan sorumluluğu vardır. Burada hekim tıbbi yardımdan, hastane de tıbbi yardımın sonuçlarından sorumludur. Tedavi borcunun ihlâli halinde işletici ile bu hekim ayrı veya birlikte mesul tutulur. Hastane işletenin buradaki sorumluluğu HKS’ne, hekimin sorumluluğu ise tedavi sözleşmesine dayandırılmaktadır. Hekimlik sözleşmesi olmaksızın Tam HKS’nin asıl olduğu kabul edilir. Çünkü özel hastaneye yatarak tedavi isteyen hasta genelde bütün yükümlülüklerin hastane işleticisi tarafından yerine getirilmesini isteyecektir.
Kolay gelsin. Saygı ile.