Mesajı Okuyun
Old 29-04-2009, 14:05   #22
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan İşte sorunun özü...

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayin Atahun,

Savci kelimesinden önce gelen "Cumhuriyet" kelimesi, savciya Adalet Bakanliginin denetim yetkisinden kurtulma hakki veriyorsa, haklisiniz derim.

Veriyor mu peki? Hayir, cünkü savci Adalet Bakanliginin denetimi altindadir.

Savci Adalet Bakanligi tarafindan denetildigi sürece de "Yürütme Organina" dahildir. Yürütme Organina bagli bir makamin hakimle ayni seviyede bulunmasi kuvvetler ayriligi prensibine ters düsüyor bence.

SAYGILARIMLA

Sorunun özü tam da burada...

İddia makamının yargıcın kürsüsüne oturtulması, hakimlik ve savcılık meslekleri arasındaki sınırların silikleştirilmesi, iki ayrı meslek grubunun özdeşleştirilmesi tek bir amacın uygulamasıdır: Yürütmenin yargı üzerindeki etkisini korumak ve arttırmak.

O yüzden hakim - savcı aynı kürsüyü, aynı lojmanı, aynı sosyal ortamı paylaşır/paylaştırılır.

O yüzden Hakimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu 12 Eylül ile birleştirilmiş ve adalet bakanının başkan, müsteşarının ise doğal üye olduğu HSYK kurulmuştur.

Şunu kabul edelim; biz, savcıları müzakere esnasında duruşma salonundan çıkartmak için genelge yayımlayan bir ülkeyiz! Genelge!

Düşünebiliyor musunuz; heyet müzakere yapıyor, yanlarında iddia makamı?

Aaaa pardon ama, iddia makamı "sanığın sadece aleyhine değil lehine olan delilleri de topluyordu değil mi?" O zaman başka...

Kürsüde de otursun iddia makamı, hatta eski usule dönelim, müzakereye de katılsın. Nasıl olsa sanığın hem lehine hem aleyhine delilleri toplamıyor mu?

İşte sihirli formül bu! Sanığın hem lehine hem aleyhine olan delilleri toplamak!

Ama bir dakika; savunma makamı sanığın lehine olan delilleri; katılan vekili de aleyhe olan delilleri topladığına göre bu iki avukatı toplarsak, kabaca bir hesapla bir iddia makamı etmez mi? O zaman, sanık müdafii ve katılan vekili, bir sandalyeyi paylaşmak kaydıyla kürsünün bize göre sağ tarafında oturmalıdır.

Evet, yeni önerim bu. Şöyle bir slogan olabilir:

KAYIN KENARA! BİZ DE GELİYORUZ!