Mesajı Okuyun
Old 10-02-2007, 12:39   #6
A.Turan

 
Varsayılan

19. Hukuk Dairesi 2001/5349 E, 2002/2196 K.

BONO DÜZENLENMESİ
İMZA
İMZAYA İTİRAZ

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Dava, okuma-yazma bilmeyen davacının kandırılarak, senet üzerine parmak bastırılıp mühürletilen ve sahte olarak imza atılan ve bono sayılmayan belgeye dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkin olup, davalı vekili davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere göre icra takibinin kesinleştiği, senetteki parmak izi ve mührün davacıya ait olduğunun kabul edildiği, ayrıca süresi içinde imzaya karşı çıkılmadığı anlaşıldığından davanın reddiyle %40 tazminatın davacıdan tahsiline dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

T.T.K'nun 688/7.maddesine göre bonoda tanzim edenin imzasının bulunması zorunlu olup aynı Kanunun 689.maddesine göre imzayı ihtiva etmeyen bir senet bono sayılamaz. Yine T.T.K.nun 668.maddesine göre imza yerine mekanik herhangi bir vasıta veya el ile yapılan yahut tasdik edilmiş olan bir işaret veya resmi bir şahadetname kullanılamaz. Öte yandan, İ.İ.K.nun 168/1-4 maddesi gereğince kambiyo senedindeki imzaya 5 gün içerisinde itiraz edilmemesi halinde imzanın borçludan sadır sayılacağına ilişkin hüküm takip hukukuyla ilgili olup, menfi tespit davasında sahtelik iddiasında bulunmasına engel teşkil etmeyeceğinden, mahkemece bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığı usulen incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aksine gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.