Mesajı Okuyun
Old 31-05-2014, 21:25   #9
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

Öncelikle Yeni bir takip yapılır. Zaten eski dosya üzerinden devam etmenin pek bir artısı yoktur. Alacaklı, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde haciz yolu ile takip talebinde bulunursa yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur. Bu durumda ödeme emri tebliğine lüzum olmadığından harç da alınmaz. Bir sene sonrasında ise hem tebliğe gerek vardır, hem de harç alınır. Ek olarak rehin açığı belgesi ilam hükmünde olmadığından ilamsız takip yapılması gerektiğini düşünüyorum. Saygılar!


Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Esas: 2004/2572 Karar: 2004/12980
Borçlunun rehinli malının bedeli araç üzerindeki hak sahiplerinin alacaklarını karşılamaya yetmezse, başka malların haczi suretiyle takibe devam edilemez. Bu durumda alacaklılara rehin açığı belgesi verilir ve alacaklılar bu belgeye dayanarak borçlu hakkında haciz ya da iflas yolu ile takip yollarına müracaat edebilirler.



YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/1810 K. 2004/7454 T. 29.3.2004
• REHİN AÇIĞI BELGESİ ( Bu Belgenin Borç İkrarını İçeren Senet Mahiyetinde Olduğunun Kabul Edilmesi )
• GENEL HACİZ YOLUYLA İCRA TAKİBİ ( Rehin Açığı Belgesine Dayalı Olarak Borçlu Hakkında Genel Haciz Yoluyla İcra Takibi Başlatılabilmesinin Mümkün Olması )
• ÖDEME EMRİ ( Rehin Açığı Belgesine Dayalı Olarak Borçlu Hakkında Genel Haciz Yoluyla İcra Takibi Başlatılabilmesinin Mümkün Olması ve Borçlu Hakkında Ödeme Emri Düzenlenebilmesi )
2004/m.68/1,152/son
ÖZET: İİK. nun 152/son maddesi gereğince rehin açığı belgesi, İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetindedir. Bir başka deyişle alacaklı, anılan belge sebebiyle borçlu hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir ve adı geçene icra müdürlüğünce örnek 49 nolu ödeme emri gönderilebilir. Bu nedenle, borçluya ilamlı takiplere ilişkin örnek 53 nolu icra emri gönderilmesi yasaya aykırı olup, mahkemece şikayet kabul edilerek icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.
DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: İİK. nun 152/son maddesi gereğince rehin açığı belgesi, İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetindedir. Bir başka deyişle alacaklı, anılan belge sebebiyle borçlu hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir ve adı geçene icra müdürlüğünce örnek 49 nolu ödeme emri gönderilebilir. Bu nedenle, borçluya ilamlı takiplere ilişkin örnek 53 nolu icra emri gönderilmesi yasaya aykırı olup, mahkemece şikayet kabul edilerek icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 29.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 12. HD. 15.10.2012 T. E:12071, K:29482
İİK’nun 152/1. maddesinde; rehin, satış isteyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir rehin açığı belgesi verileceği; aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise alacaklının, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde bu belgeye dayalı olarak haciz yolu ile takip talebinde bulunulursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine gerek olmadığının öngörüldüğü-
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şerife Ayyıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının rehin açığı belgesine dayanarak 21.03.2011 tarihinde borçlu hakkında başlattığı haciz yolu ile icra takibinde; İİK’nun 89. maddesine göre, 31.05.2011 tarihinde gönderilen haciz ihbarnamesi ile Garanti Bankası A.Ş. Demetevler Şubesi nezdinde bulunan borçluya ait mevduatın haczine karar verildiği ve 3. kişi bankanın haciz ihbarnamesine itirazda bulunmaksızın icra takip dosyasına borçluya ait 7.065,10 TL’sini, 25.08.2011 tarihinde gönderdiği görülmektedir. Alacaklı vekilinin, sözkonusu bu paranın ödenmesi isteminin, icra müdürlüğünce; İİK’nun 103. maddesi uyarınca borçlu şirkete haciz varakası tebliğ edilmesinden sonra itiraz olmadığı takdirde paranın ödenmesine karar verilerek reddedildiği, alacaklı banka tarafından, icra müdürlüğü’nün anılan bu kararının şikayet konusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
İİK’nun 152/1. maddesinde; rehin, satış isteyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir rehin açığı belgesi verileceği; aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise alacaklının, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde bu belgeye dayalı olarak haciz yolu ile takip talebinde bulunulursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine gerek olmadığı öngörülmüştür.
O halde mahkemece; rehin açığı belgesi düzenlenen Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5121 Esas sayılı icra takip dosyası getirtilip incelenerek, yukarıda açıklanan İİK’nun 152/3. maddesi hükmüne göre borçluya, icra veya ödeme emri tebliğinin gerekip gerekmediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.