Mesajı Okuyun
Old 03-12-2006, 18:10   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın ibreti yasa maddesini yazınca, Kazancı'da yasa maddesiyle bir arama yaptım. İlginç bir karar buldum. Sayın Yıldız galiba haklısınız:Net bir karar yok...

Saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1949/11-177
K. 1949/93
T. 28.11.1949
• MEZKUR PARANIN TAHSİLİ İSTEMİ ( Tarafların Gösterdikleri Şahitlerin Dinlenmesinden Vazgeçmeleri )
• TANIKLIK ( Tarafların Gösterdikleri Şahitlerin Dinlenmesinden Vazgeçmeleri )
• MUVAFAKAT ( Tarafların Gösterdikleri Şahitlerin Dinlenmesinden Diğer Tarafın Muvafakati Olmadan Vazgeçebilmeleri )
1086/m.307
ÖZET : Taraflar gösterdikleri şahitlerin dinlenmesinden diğer tarafın muvafakatı olmadan vazgeçebilir.

DAVA : Davacı vekili davalının Mustafa ve Hüseyin adlarındaki şahıslara borçlu bulunduğu ( 3000 ) lirayı kendilerinin parası olmadığından bahisle müvekkilinin vermesini teklif etmesi üzerine müvekkili de bu parayı adları geçen Mustafa ve Hüseyin’e ödemiş olduğu halde davalı bu parayı vaki talebe rağmen müvekkiline ödemediğinden bahisle mezkur paranın tahsilini istemiştir.Tafsilatı tutanak ve ilamında yazılı olduğu üzere; Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı Müddeabih parayı davalının namına ödemiş olduğu davacının dinlettiği tanıkların şahadeti ve Ziraat Bankasının cevabi yazısı ile anlaşılmış olmasına mebni fikri geçen ( 3000 ) liranın yargılama giderleri ve takdir olunan 66,5 lira vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hüküm ticaret dairesince toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçelere göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde değilse de davacının tanık olarak gösterdiği Salih’in dinlenmesinden sarfınazar etmesine rağmen davalının bu hususta muvafakat etmemesi dolayısı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesinin kesin ve mutlak bulunan hükmüne tevfikan şahidin davet edilerek dinlenmesi ve ifadesi toplanan diğer delillerle beraber takdir edilerek hüküm verilmesi gerekli iken bu madde hükmünün yalnız senet ve bu mahiyetteki delillere münhasır bulunduğundan bahisle tanığın dinlenmesinden sarfınazarla noksan yargılama ile karar verilmesi yolsuz olduğu beyan ile bozulmuş olmakla yeniden yapılan yarılama sonunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesindeki ibraz tarihinin senetten başka deliller kullanılamayacağından ve mezkur maddenin kanunun ikinci babının bütün delillere ait fazlasına yer olmadığından ve şahit dinlenmesinden vazgeçmeyi meneden bir hüküm de olmadığından ve saireden bahisle evvelki hükümde ısrar olunmasına karar verilmiştir.

Duruşma icrası için tayin olunan 28.10.1949 tarihine rastlayan Çarşamba günü muayyen zamanda temyiz eden davalı vekili avukat Aziz Tahsin Berkent aleyhine temyiz olunan davacı vekili Avukat Mirsat Yamaç gelerek hazır olup aleyhine temyiz olunan vekilinin bir diyeceği olmadığı sorularak ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verilip kayıt edildiği incelenerek anlaşılmakla Hukuk Genel Kurulunca tarafların şifahi izahları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanmasının başka bir güne bırakılması tensip kılınmıştır.

Bu gün Hukuk Genel Kurulunca dosyada mevcut kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü,

KARAR : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi kanunun deliller ve ikamesi hakkındaki 8. faslının senede müteallik dördüncü kısmının da yerleşmiş bir hüküm olması ve maddenin münhasıran mahkemeye ibraz olunabilen ve bu mahiyetteki delillere ait hükmü ihtiva etmesi itibariyle mezkur maddenin tanıklar hakkında tatbik kabiliyeti bulunmadığı cihetle taraflardan her biri göstermiş olduğu tanıkların dinlenmesinden hasmının muvafakatına lüzum olmaksızın vazgeçebilir.

SONUÇ : Davacının bir kısım tanıkları dinlettikten sonra sonuncu tanık Kamil’in dinlenmesinden vazgeçilmiş ve mahkemece bu vazgeçme kabul edilmiş ve mevcut deliller takdir edilerek hüküm verilmiş olmasına göre Kamil’in dilenmesinden vazgeçilmesinin hasmın muvafakatına bağlı bulunduğuna ve daireye mütedair itirazlarda isabet bulunmadığından reddine ısrar kararının ONANMASINA ve aşağıdaki müfredatı yazılı 620 kuruş temyiz ilamı harcının temyiz edenden alınmasına 12.10.1949 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.