Mesajı Okuyun
Old 01-09-2003, 21:38   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Bireysel olan , milyonlarca olan,sık sık olan ,yaygın olan hak ihlalleri eğer bir cinsiyette etkisini gösteriyorsa,şeklen insan hakları olarak tanımlamak yerine_elbette insana ilişkin- hakları ihlal edilen grubun adı ile anılması hemen itiraza uğruyor.Garip bir şekilde bu itiraz özellikle kadın gündeme geldiğinde dikkat çekici,Örneğin çocuk hakları dendiğinde bu yönlü itiraz olmuyor.İşçi hakları dendiğinde de..Ama kadın hakları dendiğinde ilk duyulan yanıt;

(sn.Tikici'nin Sn.Sibel'e verdiği yanıttan alıntıdır)
"Erkek hakkı- kadın hakkı ayrımına baştan itiraz ediyorum. İnsan hakkı yeterli bir ifadedir.
Bu bağlamda, kadın'ı insan kavramından soyutlayarak ayrımcılığa çanak tutmak bir yana, kadın' ın haklarını da kendi içinde cinsel, vücut, yaşama, ifade etme, el, kol vs.. ayrımlara tabi tutmak olayı tanımsız hale getirmektedir."gibi

Kadın hakları aynı zamanda kadının insan haklarıdır ve olayı doğru tanımlamak için kullanılmaktadır. Tanım konusunda doğrusu daha fazla yazmanın yararı olduğunu düşünmüyorum.

Kadının insan haklarında kadının cinselliğine yönelik haklarıni da kapsar.Bu başlık altında incelenecek bir çok konu olduğuna inanıyorum.Örneklemek gerekirse;
Bekaret,yasaların cinselliğe ilişkin düzenlemeleri,namus suçları,cinsel şiddet,evlillik içi tecavüz,taciz,doğurganlık hakları ,kadınların medeni hallerine bakılmaksızın cinselliklerini yaşaması vb.bu başlık altında incelenebilecek haklar ,dolayısı ile olası ihlallerdir.

Kadının kendi vücudu üzerinde kontrol hakkının tanınması ve olanaklı hale gelmesi,kadının insan haklarına önemli bir katkı sağlayacaktır...

Katılımların devamını diliyor, saygılar sunuyorum.