Mesajı Okuyun
Old 25-05-2003, 15:30   #16
Cest la vie

 
Varsayılan

Kuru bir soğuk, gürültü, kalabalık, tırmanmak zorunda kalınan yokuşlar, yorgunluk, ve bunları telafi edebilecek hiçbir şey barındırmayan, doğadan elini eteğini çekmiş, binadan bir kent...

Çukurova'nın sıcacık kucağından hayallerini yanında yüklenip giden bir gencin, dönüşte bavulundan çıkarttığı hayal kırıklıkları...

Ankara'nın sevdiğim tek yanı; en sevdiğim insanlardan ikisini barındırması! Özlediğim tek yanı da yine bu iki insan..

İstanbul ve İzmir'i hiç görmedim, bir gün hayallerimi yine bavuluma koyup gitmeyi istiyorum, ama bu defa hayal kırıklıkları ile dönmeyeceğimden neredeyse eminim. Neden mi?
Bana yetecek ve bir kenti sevmemi sağlayacak bir şeye sahipler.. O ki, belki yakışıklılığın, sevimliliğin, doğallığın, çekicilik ve haşarılığın tek sebebi. O ki, görmeden, duymadan yaşayamayacağım, bir şehire sevgi besleyemeyeceğim güzellik.

O ne mi? Tabii ki:
"DENİZ!"