Mesajı Okuyun
Old 29-03-2007, 09:18   #28
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Lilith tartışması herhangi bir şekilde feminizme dayanak arama amacı gütmez. Mitlerin gerçeklikle ilişkileri değildir, burada konu. Mitlerin algılanış biçimidir.

Lilith'in zamana göre nasıl algılandığının analizi, bazı çıkarımlar yapmamıza vesile olabilir. Lilith'e bugün, başkaldıran ilk kadın diyoruz, eşitliğinin farkında olan ilk kadın. Dün Lilith'e , şeytan demişlerdi. Mitlerin farklı okunma biçimleri var, bu biçimler kafalardaki, çağlardakı bakış açısını görmek bakımından yararlıdır.

Mesele ne bir din meselesidir, ne de put. Lilith'e böyle bakılıyorsa, bunun günahı Lilith'de değildir; bakış açısında ve çağdadır.

Aynen cadılığa yüklenen anlam gibi. Şimdiki araştırmalar "cadıların" çoğunun elinde ciddi sermaye birikimleri olan otacılar olduğunu söylüyor,bize. Özellikle Alman araştırmacılar, bu sermaye birkiminin kiliseyi kızdırdığını ve bu kadınların günahkar,büyücü ilan edilip yakıldığını anlatıyorlar. Malum, kadınlığın "gizemi" diye, çağlar boyu yutturulmaya çalışılan şey, kadının akıldan uzak, keşfedilemez, anlaşılamaz bir doğası olduğu fikridir. Lilith de aynı fikirden payına düşeni almıştır, almaktadır.

Velhasıl, Lilith'in tanrısı değildir feministlerin ilgisini çeken. Lilith'in kendi varoluşu ve duruşudur. Bu varoluş ve duruş karşısında neler söylenildiği, neler düşünüldüğüdür. Lilith, bir zamanlar şeytan yaftası yemişken neden iadei itibar gördüğüdür? Bunun arkasında, kadınlar itaat eder fikrinin aşınması mı var, gerçekten? Varsa, bu aşınmayı neler ortaya çıkardı? ( Herhalde itaatkar kadınlardan bıkan erkekler değil. )

Lilith tartışmasının puta, tanrıya sıkıştırılmasını doğru bulmuyorum. Fikirler, kimsede pişik yapmamalı.