Mesajı Okuyun
Old 02-11-2008, 13:59   #9
alphukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ebru Caner
faturaya dayalı ilamsız takip yaptım, borçlu borçlunun ikametgahı ankaradır deyip yetki ititrazında ve borca itirazda bulundu. yetki itiraını kabul edip( dosyayı ankaraya gönderdim, borçu gene yetki itirazında bulundu ve borcun 1000 ytl sini reddedip, 5000 ytl sini kabul etmiş, ancak sonuç kısmında önce yetkiye snr borca faize takibe itiraz ediyorum demiş.. takip durdu. şöyel düşünüyorum ; bursa kısmi itiraz var ve ben önce kabul edilen kısımın devmı için yetki itirazının kaldfırlması için itm den talep te bulunucam reddedilen kısım için de itirazoın iptali davası açıcam. doğru mu düşünüyorum . bursa kısmi itiraz mı var . düşüncelerim doğru mu?? )) acil yardım aihtiyacım var . teşekkürlerr

Sayın Av Ebru:Bilgi kabilinden fatura alacaklarında yetkiye ilişkin aşağıdaki karar faydalı olabilir Zİra Bk 73 e göre ifa edilecek yer (alacaklının ödeme zamanındaki ikametkahjı)ve sözleşmenin yapıldığı yer de yetkilidir
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/492

K. 2008/3817

T. 29.2.2008

• SÖZLEŞMENİN YERİNE GETİRİLECEĞİ YER ( Sözleşmede Yetkili İcra Dairesi Belirlenemiyor Ancak Sözleşme İlişkisi Kabul Edilmekte İse Alacaklının Kendi İkametgahı İcra Dairesinde Takip Yapmasının Yasaya Uygun Olduğu )

• SÖZLEŞME İLİŞKİSİ ( Sözleşmede Yetkili İcra Dairesi Belirlenemiyor Ancak Sözleşme İlişkisi Kabul Edilmekte İse Alacaklının Kendi İkametgahı İcra Dairesinde Takip Yapmasının Yasaya Uygun Olduğu )

• YETKİLİ İCRA DAİRESİ ( Sözleşmede Yetkili icra Dairesi Belirlenemiyor Ancak Sözleşme ilişkisi Kabul Edilmekte ise Alacaklının Kendi ikametgahı icra Dairesinde Takip Yapmasının Yasaya Uygun Olduğu )

2004/m. 50

1086/m.10

818/m. 73


ÖZET : Sözleşmenin yerine getirileceği yer öncelikle tarafların açık veya zımni isteğine göre tespit edilir. Ancak sözleşmenin yerine getirileceği yer açık veya zımni olarak sözleşmeden anlaşılamıyor ancak sözleşme ilişkisi kabul edilmekte ise bu halde yetkili yer BK'nın 73. maddesine göre belirlenir. Sözleşmenin konusu para borcu aksi kararlaştırılmadıkça alacaklının ikametgahında ödenir. Dosya kapsamından, alacaklının faturalara dayanarak ikametgahında icra takibi yaptığı, borçlunun yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, alacaklının kendi ikametgahında takip yapması yasaya uygundur.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukuku'na ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetki HUMK.'nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümlenir. Örneğin sözleşmedeki alacağın ödenmemesi, malın teslimi, cezai şartın ödenmesi gibi... Anılan madde sözleşmeden doğan davalar için iki özel yetki kuralı koymuştur.
a ) Sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesinin yetkisi ( akdin icra, ifa edileceği yer )
b ) Sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisi ( davanın açıldığı zaman davalı veya vekilinin orada bulunmak koşulu ile )
Sözleşmenin yerine getirileceği yer öncelikle tarafların açık veya zımni isteğine göre tesbit edilir. Sözleşmede karşılıklı olarak değişik yerlerde yerine getirilecek borçlar varsa ( malın teslim edileceği yer-borcun ödeneceği yer ) mal teslimi için açılacak dava teslim yeri mahkemesinde- borcun ödenmesi için açılacak dava ise borcun ödeneceği yer mahkemesinde açılabilir. Ancak sözleşmede açık ve zımni olarak sözleşmenin yerine getirileceği yerin anlaşılamadığı hallerde yetkili yer Borçlar Kanunu'nun 73. maddesine göre belirlenir. Yani davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmadı ise, borç alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Ancak aranacak ya da aldırılacak borçlar da Borçlar Kanunu'nun 73/1. maddesi uygulanmaz. Ne var ki HUMK.'nun 10. maddesi hükmü yalnız hukuken geçerli olan sözleşmelerden doğan davalar hakkında uygulanacağından, geçersiz olan sözleşmelerden doğan davalarda, sözleşmenin ifa yerinde dava açılamaz, ( sebepsiz iktisap gibi ) genel yetkili yer olan yani davalının ikametgahında dava açılır.
Sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisi; sözleşmeden doğan bir dava, davalı veya vekilinin, davanın açıldığı zaman orada bulunmak koşulu ile sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabilir. ( İİK.'nun 50. maddesinde bu koşul aranmaz )
Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da yukarıda açıklanan kurallar benimsenerek "HUMK.'nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde sözleşmenin yerine getirileceği yerin Borçlar Kanunu'nun 73. maddesine göre belirleneceği" açıklanmıştır. Ancak bu gibi hallerde Borçlar Kanunun 73. maddesinin uygulanabilmesi içinde akdi ilişkinin kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde;
Takip alacaklısı faturalara dayanarak genel haciz yolu ile kendi ikametgah icra dairesinde icra takip yapmış borçlu tarafça yasal süresi içerisinde icra dairesine üniversitenin İzmir'de olduğundan bahisle Bağcılar ( Bakırköy ) İcra Daireleri'nin yetkisine karşı çıkmış ve aynı dilekçede de temel borç ilişkisini de kabul ederek borcun kısmen ödendiğini ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmede de yetkili icra dairesi belirlenmediğinden BK. 73. maddesi göz önüne alındığında, alacaklının kendi ikametgahı İcra dairesinde takip yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde mahkemece borçlunun yetkiye yönelik itirazının kaldırılarak borcun aslına ve ferilerine yönelik itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.