Mesajı Okuyun
Old 06-04-2012, 21:16   #2
osmaneler

 
Varsayılan

Sayın omrgnd;
Öncelikle müvekkilinizin sadece tasarımı tescil ettirmiş olmasının haksız rekabet olarak değerlendirilmesi mümkün değil bence. Zira haksız rekabet davası açabilmek için zarar veya zarar tehlikesi ortaya konulmalıdır. Hemen belirteyim ilk kez böyle bir dava duyuyorum, bu benim görüşüm. Yine şahsen, davada görev konusunda yanlışlık bulunmadığını düşünüyorum. Zira burada -karşı taraf tescilli bir tasarıma dayanmıyorsa- 554 sayılı KHK'nın uygulanacağı bir husus yok gibi görünüyor.
Ben meseleye farklı bir açıdan yaklaşacağım, bahsettiğiniz dava müvekkilinizin tescilli tasarımı ticarileştirmiş olması nedeni ile açılan bir dava ise bu hususta tasarımın tescilli olduğu dönem için haksız rekabet ya da sınai mülkiyet ihlali söz konusu olmaz. Bu hususta Yargıtay uygulaması nettir.
Eğer hükümsüzlüğü tespit edilen bu tasarıma dayanarak davacı tarafa ihtiyati tedbir ya da arama el koyma işlemi gibi mekanizmaları kullanarak zarar vermişseniz, sonunda haksız çıktığınız için tazminat sorumluluğu doğabilir. Ancak burada da gerçek kişi tacirler arasındaki birden fazla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karara bağlandığına şahit oldum (bu davalarda haksız rekabet iddiası ileri sürülmemişti). Ayrıca müvekilim şirketlerden birine karşı bir dava FSHHM sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, görevsizlik itirazımız üzerine mahkeme sırf bu nedenle görevsizlik kararı vererek dosyayı nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine göndermişti. Bu karar temyiz edilmeden kesinleştiği için Yargıtay bilse buna ne derdi bilemiyorum. Umarım bu bilgiler faydalı olur.