Mesajı Okuyun
Old 22-12-2008, 11:57   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi



Esas: 1996/1778
Karar: 1996/2378
Karar Tarihi: 11.03.1996



ÖZET: Davacı, kat malikleri kurulunun verdiği yetkiye dayanarak, tapuda mesken olan taşınmazın işyeri olarak kullanılmasına son verilmesi suretiyle müdahalenin önlenmesini ve davalı kiracının tahliyesini isteme hakkına sahiptir. Davacı her ne kadar ilgili kanunun farklı maddelerine dayanmış ise de, uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi, hakime aittir.



(634 S. K. m. 18, 24, 33)



Dava: Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:

Karar: Tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bağımsız bölüm davacı da dahil olmak üzere kat maliklerinin oybirliği ile aldığı bir kararla, halen mevcut haliyle radyo istasyonu olarak kullanılmak üzere kiraya verilmesine muvafakat vedildiği, davacının da yönetici sıfatıyla anagayrimenkul sahipleri adına davalı ile protokol düzenlediği anlaşıldığına göre Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesi uygulanarak ilke olarak tahliye kararı verilemez.

Ancak; davalının bağımsız bölümde protokol hükümlerine de aykırı olarak, gerekli önlemleri almadığı, bu sebeple anagayrimenkuldeki sakinlere rahatsızlık verdiği ve sağlıklarını tehlikeye soktuğu bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda, kat malikleri protokoldeki şartlara muvafakatı içeren kat malikleri kurulu kararından, bu koşullar yerine getirilmediği için dönme hakkına sahiptirler. Nitekim bu husus yönetici tarafından Ankara 3. Noterliğinin 06.01.1995 ve 22.01.1995 tarihli ihtarnameleriyle davalı tarafa duyurulmuş, rahatsız edici durumların giderilmemesi ve protokol hükümlerine uyulmaması halinde bağımsız bölümün radyo istasyonu (işyeri) olarak kullanılması için verilen muvafakatın geri alınacağı, bu konudaki 22.01.1995 tarihli kat malikleri kurulu kararı uyarınca bildirilmiştir.

Bu durumda mahkemece yargılama sırasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, rahatsız edici durumların giderilmediği ve protokol hükümlerine uyulmadığı saptandığına göre verilen muvafakatın bir hükmü kalmayacağından; davacı, kat malikleri kurulunun da verdiği yetkiye dayanarak, Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesi hükmü uyarınca tapuda mesken olan taşınmazın işyeri olarak kullanılmasına son verilmesi suretiyle müdahalenin önlenmesini ve davalı kiracının tahliyesini isteme hakkına sahiptir.

Davacı her ne kadar Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesine dayanmış ise de, uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi, hakime ait olduğundan, dava dilekçesinde tahliye de istemiş bulunduğundan yukarıdaki olgular karşısında sözü edilen 24. madde hükmü uygulanmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, keyfiyet esasen-davalıya ihtar edilmiş olduğu halde, 33. maddeye göre ihtarla yetinilmiş olması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, karar verilmiştir. 11.03.1996



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları