Mesajı Okuyun
Old 07-02-2018, 17:20   #1
Av.Muhammet Aydın

 
Varsayılan Kadına,şiddetin önlenmesine dair çözüm önerileri...

- Son yıllarda artan ve bu artış medyada da yoğun bir şekilde işlenen, kadına, çocuğa, güçsüze esasında insana şiddetin önlenmesine dair,herkesin bilgi ve birikimi ölçüsünde birbiriyle paylaşarak,çözüm önerilerinin,doğru ve güçlü bir kamuoyu oluşması için dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, düşünmekteyim.
Bu bağlamda öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; halen uygulamada ki Türk Ceza Kanunu 82. maddeye göre; eşe,kardeşe,anne -babaya,gebe olduğu bilinen kadına karşı işlenen cinayet'in Türk Ceza Kanununda, en ağır müeyyide olan "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" ile cezalandırılıyor olmasına rağmen, bu cezanın varlığının, etkin bir caydırıcılığının olmadığı yada en azında bu tür suçlarda bir azalmanın gerçekleşmediği görülmektedir. İşte tam da bu durum bize,suç işlendikten sonra verilecek ceza yanında ,daha suç işlenmeden, alınacak koruyucu ve önleyici cezai ve hukuki tedbirlerin, bu tür suçların oluşmadan önlenmesi adına daha işlevsel olabileceğini düşündürmektedir.Bu sebeple,kanun koyucunun,daha asıl suç işlenmeden önce, potansiyel suçluya, suçun olası yaptırımlarını hissettirecek yada gösterecek düzenlemeler yapması gerektiği ortadadır. Dahası bu düzenlemelerin,suçun oluşabileceği ortam ve durumu daha oluşmadan önleyebilecek, mağdurun somut durumlarda bir çıkış kapısı aralayabileceği ve arkasında devletin gücünü hissetirebileceği önlemler olması da arzu edilmektedir.Bu sebeplerle, geri dönüşü olmayan bir cinayet yada şiddet olayını daha oluşmadan engelleyebileceğini düşündüğümüz,aşağıda belirtilen koruyucu ve önleyici tedbirlerin bir an önce hayatımıza girmesi ve yasalaşması, için az da olsa bir yol kat edileceği ümidi ile;

1- Genel olarak; çoğu suçta kullanılan ve yaptırımı medeni ülkelerle mukayese edildiğinde çok hafif bulunan 6136 sayılı Ateşli silahlar hakkında kanunu 13. maddede, ruhsatsız silah bulunduranlar için yer alan "...1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezası..." en azından, etkili bir caydırıcılık taşıyabilmesi için "...3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 500 günden 1.000 güne kadar adli para cezası" şeklinde arttırılmalıdır.

2- Özel olarak ;6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 8. maddesi gereği,kadının lehine ve eşi aleyhine uzaklaştırma dahil başkaca tedbir kararı verilmesi durumunda,tabancanın suç aleti olma ihtimali daha artmış bulunmakla,tedbir kararı süresince ruhsatsız silah bulunduran yada ruhsatlı silahını teslim etmeyen kişiler için 6136 sayılı kanunun 13. maddesi "...5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 1.000 günden 2.000 güne kadar adli para cezası..." şeklinde ayrı bir düzenleme yapılmalıdır.

3-Yine ayrıca 2. maddede sayılan,tedbir kararı alındığında,silah taşıma eyleminin işlenmesi halin de,eşin yada sevgilinin, silahlı bir şekilde mağdurun çevresinde bulunmasının dahi,normalden çok daha yüksek bir tehlike arz etmesi sebebi ile CMK 100'de sayılan tutuklama nedeni var sayılan eylemlerden kabul edilmesi ve bu şekilde TEDBİR KARARI SIRASINDA HER NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN SİLAH TAŞIYAN EŞ İÇİN TUTUKLAMA KARARI VERİLMESİ, yönünde kanuna ekleme yapılması gerekmektedir.

4-Çoğu şiddet olayının,boşanma davası sürecinde yada karar kesinleşene kadar geçen sürelerde gerçekleşmesi ve uzayan davaların hak kaybı ve mağduriyetlere ve çatışmalara yol açması sebebi ile 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Usul Kanunun'un 7. Maddesine " iş bu kanunun uygulandığı uyuşmazlıklarda ön inceleme duruşması dahil,duruşmalar en çok 1 ay ertelenebilir..." hükmü getirilerek, yıllar süren boşanma davaların,uzamasının önüne kısmen geçilerek bu sürecin kısaltılması sağlanmalıdır.

5- Yine kadın cinayetlerinin %25'i tabanca,%26'sı tüfek,%33'ü kesici delici alet ile gerçekleştiği istatistiği de göstermektedir ki; sadece, basit bir av ruhsatı ile alınan tüfeklerin tabanca ve diğer suç aletlerinden daha fazla bu suçlarda kullanıldıkları açıktır. Bu sebeple edindikten sonra dahi ruhsatı alınabilen,içine koyulacak misket saçmalar ile,bu silahların tabancadan hiç bir farklı olmadığı da dikkate alınarak,gözden kaçan bu hususta, bu silahların edinme yöntemlerine acilen kısıtlama getirilmelidir.Ayrıca ruhsatsız bulundurulması da 6136 sayılı kanuna muhalefet kapsamına alınarak cezalandırılmalıdır.Ve tabiki de yukarda tabanca için yapılan düzenlemelerin hepsinin tüfeği de kapsar biçimde yeniden düzenlenmesi lazım gerekmektedir.

6- Yine özel olarak ;6284 sayılı AKK. 5. maddesi gereği,aleyhine uzaklaştırma dahil başkaca tedbir kararı verilmesi durumunda,şahsın üzerinde kesici ve delici alet taşımaması yönünde tedbir kararı verilmeli ve bu karara muhalefet edilmesi durumunda,bıçak ve kesici ve delici aletin,suç aleti olma ihtimali daha artmış bulunmakla,bu aleti bulunduran kişiler için müeyyide koyularak "...2 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5.00 günden 1.000 güne kadar adli para cezası..." şeklinde ayrı bir düzenleme yapılmalıdır.

7-Yine;6284 sayılı AKK.13.maddesinde yer alan tedbirlerin çiğnenmesi halindeki müeyyidelerin, güncellenerek ilk ihlalde "...üç günden on güne kadar zorlama hapsine.." ifadesinin "...10 günden 1 ay'a kadar" şeklinde değiştirilmesi yine 2. bentteki tekrar halindeki tazyik hapsinin "...1 aydan 3 aya " şeklinde değiştirilmesi ve zorlama hapisleri için getirilen toplam 6 aylık süre sınırının da kaldırılarak suç işleyenlerin eylemden vazgeçmemelerinin ödüllendirilmesi engellenmelidir.

8-Porno kadına şiddettir gerçeği ile pornografi ve fuhşun,internet ortamından özellikle sosyal ağlardan(twitter,instegram , facebook vs) engellenmesi için etkin mücadele için, sadece çocuk pornografisi değil yetişkin,absürt ,hayvan içerikli pornogarifi yönünden de ulusal filitrelemenin devletçe etkin bir şekilde sağlanması.Bu şekilde kadını meta olarak gören bu sektörün cinsel suçları olağanlaştıran,öğreten ve yol açan ve de izleyenlerde kalıcı beyin hasarı ile frantal korteksi ( duyu ,anlam ve kavrama merkezini) baskılayan,bu görsellerden sadece çocuk ve gençleri değil yetişkinlerin dahi korunması sağlanmalıdır.

9-İstatistiklere göre kadın cinayetlerinin 1/3'ü tabanca 1%3'ü tüfek ve 1/3 Ü ise kesici ve delici aletlrÇoğu aile içi yada topluma mal olmuş suçun esasında kronik psikiyatrik rahatsızlıklar,yaşayanlardan kaynaklandığı görülmekle;devletin, aile içerisinde bakımı savsanmış yada güç yetirilemediği için hastaneye yatırılamayan ,bu tür rahatsız kişilerin en azından aylık tedavilerinin, polis zoru ile yaptırılmasının sağlanması için, Şizofreni ,paronaya gibi teşhisi koyulmuş rahatsızlıkları bulunan kişilerin suç işlememiş olsa dahi tedavilerinin bağlı bulunduğu karakol yada aile hekimince tutulacak defterler ile ayda bir kez olsun, sağlanması ile kadının ve küçüğün rahatsızlığa tutulmuş aile bireyi karşısında çaresiz bırakılmaması sağlanmalıdır.

10- 8 nolu bentteki tedbirin,beyin hasarı ve beyin yaralanmasına uğramış olup, özellikle ön frontal korteksi zarar görmesi sebebi ile duyulanım bozukluğu yaşadığı tespit edilen, hastalar için de uygulanması yada bu hususta akademik bir çalışma ile geçirdiği kaza,hastalık yada travma sebebi ile duygulanım bozukluğu yaşayarak,suça meyilli hale gelen insanlar ve alınacak tedbirlere dair rapor ve çözüm önerilerinin hazırlanması sağlanmalıdır.

11- Yine;6284 sayılı Ailenin korunması kanunun kapsamında hakkında tedbir hükmü verilenlerin,tedbir kararı alan kişilere karşı işleyeceği başkaca tüm suçlar ( müessir fiil,tehdit, hakaret vesair) yönünden,ceza kanunundaki ilgili maddelere, cezanın 1 kat artırılması hükmünün koyularak bu suçların geçiş suçu olduğu ve bu suçları işlemesine rağmen etkin ve caydırıcı bir ceza almayan kişilerin daha ağır suçları yapmaya cesaretlendiği unutulmamalıdır.

12-Şiddetin bulaşıcı olduğu ve öğrenilebilen bir davranış olduğu gerçeğinden hareketle;kadına ,çocuğa ve hayvana şiddeti içerir haberlerin ,öğretici,özendirici ve kriz anında yönlendirici olmaması için, şiddetin şekli ve içeriğinin haber metinlerinde yer almamasının sağlanması gerekmektedir. Yine özellikle dizilerdeki ve sinema filmlerinde ki,silah sahnelerinde kadına yada çocuğa yönelmiş tabanca ve yahutta bıçağın mozaiklenmesi şeklinde tedbirler ile görsel hafızamızın kodlarını bozacak, bilinç altına inebilecek şiddet görsellerinden insanların korunması sağlanmalıdır.
-Yine bu filmlerde ki;şiddet sahnelerinin kadına,çocuğa hayvana şiddeti öğretecek ( ünlü bir yıldızın yaptığı şiddet şekliyle) yada meşrulaştıracak şekilde ki metinlerin (namus kavramı üzerinden) pozitif otosansür bilincinin geliştirilerek yada devletin belirleyeceği standartlarla bu görsellerin engellenmesi sağlanmalıdır.Bu şekilde İnternetten ve TV'den beslenen şiddet örneklerinin çocuk,genç ve yetişkinlere etkisi minimuma indirilmelidir.

13-Kadına ve çocuğa şiddeti mazur ve haklı gösterebilecek her türlü yapı ve düşünce tarzıyla ve söylemle mücadeleyi salt bir kaç kadın derneğine değil,her türlü ortak aklın işletilmesi ile; kadına, çocuğa ve esasında insana şiddetin daha oluşma aşamasında engellenmesinin sağlanabileceği,karşılaştırmalı hukuk da incelenerek akademik çalışmalar ile bu rahatsızlıkla mücadele edilmelidir.

14- Son olarak 140.000 milyon nüfuslu Rusya'da kadına şiddet sonucu her yıl 12.000 kadının çoğu alkolü eş yada sevgilileri tarafından öldürülüyor( http://www.bbc.com/turkce/haberler/2...01_rusya_kadin. Ülkemizde ise nerdeyse her yıl katlanan bir oranla her yıl 400-450 civarı kadın,eşleri ve sevgilileri tarafından öldürülmektedir. Bu durum asılında bize alkolle ve uyuşturucu ile mücadelenin,kadına şiddetle mücadele ile eş bir yaklaşım olacağını, dini ve milli örf ,adet ve değerlerimizin,kadına şiddetin önüne geçilmesi için eğitimde daha etkin ve daha doğru bir şekilde kullanmamız gerektiğini göstermektedir. Bu karşılaştırma,kadına şiddeti perdelemek amacıyla değil ve ancak,durumumuzun ne olduğunu ortaya koymak ve aslında bu noktada,ülkemizde ki durumun,nasıl hızla kötüye gittiği ve kontrolden çıkarsa ne kadar daha artabileceğini göstermektedir.
Bu sebeplerle,yukarıda izaha çalıştığımız önlemler ve teklif ve ortak akıl ile belirlenecek diğer önlemlerle,kadın ve erkeğin daha huzurlu ve uyumlu bir hayatı, müştereken yaşamasının önünün açılacağı umuduyla hukukla kalınız.07.02.2018