Mesajı Okuyun
Old 24-03-2009, 17:56   #6
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Burak Demirci
Sayın Gamze Güler; Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Ancak söz konusu davada, destekten yoksun kalma tazminatı bilirkişi tarafından hesaplanmış. Bu nedenle, zaten hesaplanmış olan bu tazminatı bu kez miktar belirtmek süretiyle isteme noktasında emin olmamakla birlikte sıkıntı yaşanabilir diye düşünüyorum. Yani rapordan önce miktar belrtmik ile rapordan sonra miktar belirtmek arasında ne gibi bir farklılık olabilir sizce? Ya da maddi yöndeki bütün talebimizi sadece DYK tazminatı şeklinde açıklayabilir miyiz?

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/35042

K. 2007/9426

T. 4.4.2007

• İŞÇİLİK ALACAKLARI ( Her Talep Ayrı Dava Konusu Olacağından Her Bir Alacak İçin Ne Kadar Talep Ettiği Davacıya Açıklattırılıp Ayrı Ayrı Hüküm Kurulması Gerektiği )

• DAVANIN KONUSU ( İşçilik Alacakları - Her Talep Ayrı Dava Konusu Olacağından Her Bir Alacak İçin Ne Kadar Talep Ettiği Davacıya Açıklattırılıp Ayrı Ayrı Hüküm Kurulması Gerektiği )

1086/m.179


ÖZET : Davacı, kıdem ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti isteklerinin tamamı için bir miktar göstermiştir. Her talep ayrı bir dava konusu olduğundan, her bir alacak için ne kadar talep edildiği davacıya açıklattırılarak, gerek görülmesi durumunda bilirkişi den bu konuda ek rapor da alınarak, istek konusu alacakları için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.</B>
DAVA : Davacı, kıdem ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ve aleyhine hüküm kurulan gerçek kişi Kemal Timuçin ile davacı arasında işçi işveren ilişkisi olmadığı anlaşılmaktadır. Buna rağmen hüküm altına alınan işçilik alacaklarından adı geçen davalının da sorumlu olacağı şeklinde karar verilmesi hatalıdır.
3- Davacıda, dava dilekçesinde fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti isteklerinin tamamı için bir miktar göstermiştir. Mahkeme tarafından da davacıya her bir istek için ne kadar talep ettiği açıklattırılmadan istenen miktarın tümüne hükmedilmiştir. Her talep ayrı bir dava konusu olduğundan, her bir alacak için ne kadar talep edildiği davacıya açıklattırılarak, gerek görülmesi durumunda bilirkişi den bu konuda ek rapor da alınarak, istek konusu alacakları için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması da ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye İADESİNE, 04.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2000/4-1299

K. 2000/1564

T. 25.10.2000

• HAKSIZ ŞİKAYET ( Manevi Tazminat Davası-İstenen Miktarın Açıklanması Gereği )

• MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( İstenen Miktarın Açıklanması Gereği )

818/m.49

1086/m.179


ÖZET : Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde her bir müvekkili için ne miktarda manevi tazminat istediklerini belirtmemiştir. Mahkemece davacıların bu yönde bir açıklamada bulunmaları sağlanmadan, hangi davacıya ne kadar manevi tazminat takdir edildiği gösterilmeden toplam bir tutara hükmedilmiş olması hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki "manevi tazminat alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 6.4.1999 gün ve 1999/10 E.-1999/185 K.sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 30.11.1999 gün ve 1999/6548 E.- 1999/10512 K. sayılı ilamı ile; ( ...Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde her bir müvekkili için ne miktarda manevi tazminat istediklerini belirtmemiştir. Mahkemece davacıların bu yönde bir açıklamada bulunmaları sağlanmadan, hangi davacıya ne kadar manevi tazminat takdir edildiği gösterilmeden toplam bir tutara hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 25.10.2000 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 1999/9510

K. 1999/9340

T. 20.9.1999

• KİRA PARASININ TESPİTİ ( Davadaki İstemin Dava Dilekçesinde Açıkça Gösterilmesinin Gerekmesi )

• DAVA DİLEKÇESİ ( Davadaki İstemin Dava Dilekçesinde Açıkça Gösterilmesinin Gerekmesi )

1086/m.179,75/2


ÖZET : Davadaki istem dava dilekçesinde açıkça gösterilmelidir. Dava konusu olayda dava dilekçesi yeteri kadar açık değildir. Talebin ne olduğunun saptanabilmesi için davacı açıklamaya davet edilmeli, kira tespitinin hangi dükkana ait olduğu açıkça tespit edildikten sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde kira parasının 1.12.1998 gününden başlayarak aylık 140.035.714 lira olarak tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili 17.5.1999 tarihli dava dilekçesinde SSK. İşhanı 4. Çarşı katındaki 3. 4. 5 nolu dükkanların davalıya 1.12.1995 tarihinde kiraya verildiğini dava konusu mecurun 1.12.1998 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 140.035.711 lira olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, SSK. İşhanı 4. Çarşı Kat 11/3-4-5 numarada kain kiralananların talep gibi 1.12.1998 tarihinden itibaren aylık kirasının 140.035.714 lira olarak tespitine karar verilmiştir.
Davacı vekili, dava açılmadan önce davalıya gönderdikleri ihtarnamede açıkça 5 nolu dükkan için istemde bulunduklarını, dava dilekçesinde de bu dükkanı kastettiklerini, nitekim 3 ve 4 nolu dükkanların kira sözleşmelerinin ayrı ayrı başlangıç tarihi olduğunu beyanla hükmün bu yönden düzeltilmesini istemiştir.
Dava dilekçesinin neleri içereceği HUMK. 179. maddede gösterilmiştir. Bu madde hükmüne göre davadaki istem dava dilekçesinde açıkça gösterilmelidir. Dava konusu olayda dava dilekçesi yeteri kadar açık değildir. Bu durumda mahkemece HUMK. 75/2. maddesi gereğince talebin ne olduğunun saptanabilmesi için davacı açıklamaya davet edilmelidir. İsteğin hangi dükkana ait olduğu açıkça tespit edildikten sonra davanın kabulüne karar vermek gerekirken böyle bir çaba gösterilmeden sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 20.9.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 1996/1627

K. 1996/2445

T. 12.2.1996

• KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI ( Dava Dilekçesinde Artırılması Gereken Bedelin Bir Başka Deyişle Davanın Konusunun Belirtilmemesi )

• DAVA DİLEKÇESİNDE KONUNUN BELİRTİLMEMESİ ( Davacıya Dava Dilekçesini Yasaya Uygun Hale Getirmesi İçin Süre Verilmesinin Gerekmesi )

• ISLAH KARARI ( Dava Dilekçesi Yasaya Uygun Değil Diye Resen Islah Kararı Verilmesinin Yasaya Aykırı Olması )

1086/m.88,179


ÖZET : Dava kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin olup, dava dilekçesinde artırılması gereken bedel, bir başka deyişle davanın konusu belirtilmemiştir. Dava dilekçesi bu haliyle yasaya uygun değildir. Bu durum karşısında davacıya dava dilekçesini yasaya uygun hale yetirmek üzere süre verilmesi gerekirken resen dava dilekçesini ıslah etmek üzere mehil verilmesi ve ıslah dilekçesini üç günlük süre zarfında verilmediğinden söz edilerek davanın iptaline karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir.
DAVA VE KARAR : : Dava kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin olup, dava dilekçesinde artırılması gereken bedel, bir başka deyişle davanın konusu belirtilmemiştir. Dava dilekçesi bu haliyle HUMK.nun 179.maddesine uygun değildir. Bu durum karşısında davacıya dava dilekçesini yasaya uygun hale yetirmek üzere süre verilmesi gerekirken resen dava dilekçesini ıslah etmek üzere mehil verilmesi ve ıslah dilekçesini HUMK.nun 88.maddesinde yazılı üç günlük süre zarfında verilmediğinden söz edilerek davanın iptaline karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacı vekilinin, temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince. BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istendiğinde ödeyene geri verilmesine 12.2.1996 gününde oy birliğiyle karar verildi.