Mesajı Okuyun
Old 03-05-2018, 14:47   #3
Av.MC

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ayşegül Okçu
Doğrusu işveren vekili olmak çok zor. Öncelikle sizin de bildiğiniz üzere sosyal sigorta konuları tarafların iradesine bağlı değildir. İşçi olarak çalışan kişinin sigorta bildirimini yapmak gerekli bildirgeleri vermek tamamen işverenin sorumluluğudur. Anladığım kadarıyla bu konuda açılmış bir dava da yoktur.

İşçilik alacaklarına gelecek olursak, işin süreli olduğunu, sürenin dolması sebebiyle iş akdinin sona erdiğini ispat külfeti sizdedir.İşin 1 yıldan uzun sürmüş olması halinde İş Kanunu 8/2 gereğince sözleşmenin yazılı yapılması zorunluluğu var. Bu durumda yazılı sözleşmeniz yoksa durum kritik. Ayrıca işçinin aslında güvenlik görevlisi değil bekçi olduğunu düşünüyorum. Çünkü güvenlik görevlisi özel yasa ile belirli eğitimleri almayı gerektiren bir meslek. İşçinin bekçi, iş yerinin inşaat alanı olması sebebiyle gece çalışması olduğunu ve bu durumda fazla çalışma alacağının yüksek olacağını tahmin ediyorum.

Sonuç olarak, cevap dilekçenizde işçinin kendisinin sigorta istemediğini ve nedenini belirtmenizde bir sakınca yoksa da "kamu kurumunu dolandırmak" tabirini kullanmamanızı tavsiye ederim. Sonra hem işçi hem müvekkiliniz hakkında suç duyurusunda bulunulması söz konusu olabilir. İşçilik alacaklarına yönelik olarak da davanın sözleşmenin süreli yapıldığını savunmanız ve delillerinizi sunmanız elbette gerekli. Fakat davanın tamamının reddini beklemeyin.

Saygılarımla.

Öncelikle isabetli düşünceleriniz ve değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Maalesef bekçinin çalışma süresi 1 yıldan fazla ve yazılı bir sözleşme yapılmamış. Bekçinin işe alınması inşaatın yapımına başlanmasına denk geliyor ve inşaatın tamamlanması ile işine son veriliyor. Elimizde inşaatın idareye teslim tutanağı mevcut. Bu tutanak işin süreli bir iş olduğu dolayısıyla bekçinin sözleşmesinin de süreli olduğu doğrultusunda değerlendirilebilir mi acaba?