Mesajı Okuyun
Old 06-07-2010, 16:24   #7
av. glcnn

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

Esas: 2008/3722
Karar: 2008/7297
Tarih: 28.04.2008

ÖZET: Somut davada ileri sürülen bu eylem malvarlığına karşı işlenen suç niteliğinde olup, haksız eylem aynı zamanda suç oluşturuyorsa uzamış zamanaşımının uygulanacağı düzenlenmiştir. Uzamış zamanaşımının uygulanması için ceza davasının açılması zorunlu değildir. Yani ceza zaman aşımı süresinin de henüz dolmadığı gözetilerek, davalıların zaman aşımı itirazının reddi ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.

(818 sayılı BK. m. 60) (1086 sayılı HUMK. m. 428)

KARAR METNİ:
Dava dilekçesinde 4.068.62 YTL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zaman aşımı sebebiyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:

Davada; davalıların davacıya ilişkin taşınmazdan 2004 yılının Kasım ayı içinde rızası dışında 10 kamyon civarında toprak aldıkları, bu eylemleri sebebiyle limon ağaçlarının kuruduğu, taşınmazda değer kaybı olduğu gibi mahsulde alamadığı ileri sürülerek fazlaya ait hakların saklı tutularak 4.068.62 YTL tazminatın olay gününden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsili istenilmiştir.

Mahkemece; davacının 22.11.2004 gününde yaptırdığı tespit ile haksız fiili ve failini öğrenmesine rağmen davanın 10.02.2006 gününde açıldığı ve BK.nun 60. maddesindeki 1 senelik zaman aşımı süresinin dolduğu bu eylemden dolayı davacının davalılar hakkında şikayetçi olmayıp ceza davası da açılmadığından hukuka aykırı eylemin net bir biçimde tasvip edilip kesinleşmediği, böyle olunca BK.nun 60/2. maddesindeki zaman aşımı süresinin de göz önünde tutulmadığı gerekçesiyle davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davada; davalıların hiçbir hakkı olmadığı durumda davacıya ilişkin taşınmazdan toprak almak suretiyle zarar verdikleri iddiasıyla oluşan maddi zararın tahsili istenilmiştir.

İleri sürülen bu eylem; malvarlığına karşı işlenen suç niteliğinde olup, BK.nun 60/2 maddesinde haksız eylem aynı zamanda suç oluşturuyorsa uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanacağı düzenlenmiştir. Uzamış zamanaşımının uygulanması için ceza davasının açılması zorunlu değildir. Haksız eylemin aynı zamanda suç oluşturması yeterlidir. BK.nun 60/2. maddesinde ceza zamanaşımının uygulanması için ceza davasının açılması gibi bir koşul düzenlenmemiştir. Yargıtay'ın bu güne kadarki yerleşik kararları da bu yöndedir.

O halde; davada ileri sürülen haksız eylemin aynı zamanda suç oluşturduğu ve uygulanması gereken ceza zaman aşımı süresinin de henüz dolmadığı gözetilerek, davalıların zaman aşımı itirazının reddi ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm tesisi yanlıştır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Kaynak : Av. H. Hulki ÖZEL, Arşiv no: 3-67

[Copyright © Ced Dağıtım Medya Yazılım - Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı]