Mesajı Okuyun
Old 21-06-2007, 16:44   #4
Av.Demet

 
Varsayılan

Hukuki sorunuzda TEK NETİCELİ YANILMA yani şahısta yanılma mevcuttur.
Tek neticeli yanılma halinde esaslı olmayan bir hata vardır. Böyle bir hata KUSURLULUĞU ORTADAN KALDIRMAZ.Bu durumda fail, GERÇEKLEŞEN DEĞİL; GERÇEKLEŞTİRMEK İSTEDİĞİ NETİCEDEN DOLAYI SORUMLU TUTULACAKTIR.
Bu halde fail suç işlemek kastı ile hareket etmekte ancak irade edilen netice dışında bir neticenin gerçekleşmesine neden olmaktadır. Olayınızda da tek neticeli hatada gerçekleşen netice ile irade edilen netice aynı hukuki niteliğe sahiptir, diye düşünüyorum...Bu durumda 765s.Kanunda yer alan 52.madde uygulama alanı bulacaktır.Yeni TCK'nda buna izin veren bir hüküm bulunmadığı gibi, bu hususun uygulanmasını engelleyici bir düzenleme de yer almamaktadır.
İlgili maddenin yeni TCK'nda yer alan karşılığı md. 30 hükmünde bulunmaktadır.
(fikri içtima)

İlgili kanun hükmünde belirtildiği üzere; "Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla TAKSİRLİ SORUMLULUK hali saklıdır.Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli halleri gerçekleştiği hususunda hataya düşen kimse, bu hatasından yararlanır. Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kimse, bu hatasından yararlanır.İşlediği fiilin haksızlık olduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kimse cezalandırılamaz. "


"Sanığın, araya giren mağduru, kavga sırasında çektiği bıçağı diğer sanığı yaralamak için sallarken mi yaraladığı, yoksa sanığın bıçağı sallamadan elinde tutarken mağdurun bıçağı eliyle tutarak mı yaralandığı, açık bir şekilde tespit edilerek sonucuna göre olayın bıçak salladığı sırada araya giren mağdurun yaralanması şeklinde geliştiğinin anlaşılması halinde, TCK. 52. maddesi nazara alınarak, bıçakla MÜESSİR FİİL SUÇUNDAN, sanığın çektiği bıçağı mağdurun eliyle tutarak yaralandığının anlaşılması durumunda ise, kavgada korkutmak amacıyla bıçak çekmek suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekir.(Yargıtay 2. CD. E: 2001/22501 K: 2002/9745 27.05.2002)