Mesajı Okuyun
Old 01-05-2013, 16:05   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Takibin kesinleşmesinden önceki bir dönemde düzenlenmiş belgelere dayanılarak takibin iptali istenemez. (12. HD, 14.5.1993, 4744/9043)


Ancak, her nekadar kanunda %15 oranında teminatla sadece paranın ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği ifadesi söz konusu ise de; Asıl alacağın nakit olarak,( kanatimce, %115 teminat mektubu yatırılabileceği de ileri sürülebilir) %15 teminatın teminat mektubu olarak yatırılarak (haczin ve tüm takibin) durdurulması talepli menfi tespit davası açılabileceği kanaatindeyim.


Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas : 1995/14556
Karar : 1995/14915
Tarih : 01.11.1995


Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 21.9.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

İstanbul asliye 9. Ticaret Mahkemesinin 3.1.1995 tarihli ve 1994/1121 sayılı müteferrik kararı ile ve İİK. 72/3 maddesi gereğince masrafları ile birlikte dosya borcu 514.196.000 TL'sının nakit olarak %40 tazminatı olan 205.678.400 TL'sının mahkeme veznesine nakit veya kesin banka teminat mektubu olarak yatırıldığında icra dosyasına giren bu paranın alacaklıya ödenmesi menfii tesbit davasının sonuna kadar tedbiren durdurulmuştur. Şikayetçi vekili icra müdürlüğüne başvurarak 5.1.1995 tarihinde diğer talepleri yanında haczin kaldırılmasını da istemiştir. Bu talebin reddedilmesi üzerine memur muamelesinin şikayet edildiği ve mercice şikayetin de reddedildiği görülmektedir. Ticaret Mahkemesinin tedbir kararında yazılı alacağın takip masrafları ile birlikte icra veznesine ve teminatın da mahkeme veznesine yatırıldığı dilekçe ekindeki tahsilat masraflarından anlaşılmıştır. Bu durumda alacak ve eklentileri teminatla birlikte yatırıldığı için borçlunun malları haciz edilemez, haciz edilmişse talep üzerine hacizler kalkar. Bu durumda şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.

SONUÇ: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarda açıklanan nedenle İİK.366 ve HUMK.428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 1.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.