01-02-2007, 21:30
|
#182
|
|
|
Yüreğimi Hiçkimsenin Yüreğine Sığdıramadım
Yüreğimi hiç kimsenin yüreğine sığdıramadım...
Tüm yüreklere birkaç beden büyük geldi yüreğim,
Sevginin havasını soluyamadı
Geceyi utandıracak kadar karanlık hesapların daralttığı
Zindan yüreklerde...
Yüreğimi hiç kimsenin yüreğine sığdıramadım...
Boyamaya kalktım hep
Satranç hamleleri kurnazlığında atan yürekleri,
Yeni doğmuş bir bebeğin gözbebeklerindeki ışığın rengine.
Bilmezcesine onların sahtelik ikliminin
En soğuk, en hırçın ve en acımasız rüzgarını üflediklerini damarlarına,
Kan yerine...
Belki de bu yüzden ısıtmıyordu elleri,
Gevşekçe ve gönülsüzce tutulan ellerimi.
Tenindeki çelikten duvarlar,
Acımsı samimiyetsizlik dudaklarındaki ,
Ve şeytani bakışlarla süslü gözlerdeki donukluk
Sırf bu yüzdendi kim bilir...
Yüreğimi hiç kimsenin yüreğine sığdıramadım...
Göz göre göre atladım
Tüm dünyayı yakıp kavurabilecek
Alevleri bulutlara kadar yükselen yangınların tam ortasına,
Gözümü bile kırpmadan.
Göremediğim, ateşi kurtarmaya çalıştıklarımın yaktığıydı belki.
Belki de kurtarılmalarına gerek olmadığıydı.
Öyle ya ateş ne yapardı,
Yürekleri;
Ateşi korkutacak kadar şeytan kırmızısı
Güneşi donduracak kadar sahtelik soğuğu
Ve magmanın eritemeyeceği kadar sağlam bir metalden yapılmış
Duygusuzluk hastalarına?...
Yüreğimi hiç kimsenin yüreğine sığdıramadım...
Onlarınki mi küçülüyordu ben umarsızca ve sınırsızca sevdiğimde,
Benimki mi devleşiyordu bilinmez.
Böyle bir yüreğin kaçınılmaz kaderiydi;
Gerçek sevgiye karşı alerjisi olan bünyelerde
Aşkı aramanın anlamsızlığında boğulmak,
Ve yenilmek yaşam denen savaşın
En önemli cephesinde...
Yüreğimi hiç kimsenin yüreğine sığdıramadım...
Belki bu yüzden zamansız saatlerde yitirdim;
Sevginin sonsuzluk deryasına dökülen,
Coşkun bir nehir olduğuna dair inancımı.
Belki de karanlık hesapların,
Bitmek tükenmek bilmeyen anaforunda
Anlaşılmazlıklarla örülmüş bir örümcek ağında
Ya da Aristo mantığıyla aşkı yan yana koyabilen bir zihniyetin
"Sevgi yetmiyor." sloganıyla masum duyguları katlederken
Tereddüt etmeyen askerlerinin yaylım ateşinde...
Bilmiyorum...
Ankara, 1 Şubat 2007
|