Mesajı Okuyun
Old 09-03-2010, 09:03   #2
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Bahsettiğiniz durum İcra İflas Kanunu 89/4. ve 338. maddelerde belirtilen durum. Ayrıca bu konu 5411 sayılı Bankacılık Kanununda 155 ve 161. maddelerde de düzenlenmiş.
İİK 89/4;"Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi , tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.
İİK madde 338;Madde 338 - Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Bankacılık Kanunu; "
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
MADDE 155 - Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, bu Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine ve mahkemelere verdikleri veya yayımladıkları belgelerdeki gerçeğe aykırı beyanlardan dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas teşkil eden her türlü belgeleri imza edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.

Diğer kanunlara aykırılıklar

MADDE 161 - Bu Kanuna göre suç teşkil eden hareket ve fiiller başka kanunlara göre de cezayı gerektirdiği takdirde, failleri hakkında en ağır cezayı gerektiren kanun maddesi uygulanır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun sorumluluğu gerektiren hükümleri saklıdır."

Yukarıdaki maddeler ışığında eğer 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanından kaynaklanan bir hak kaybı varsa bunun tazmini için dava açabilecek ve bankayı sorumlu tutabilecektir. Aynı zamanda da yetkililerin cezai takibata uğramasını da isteyebilecektir. Olaydada bu durum söz konusu. Yapılan anladığım kadarıyla yetkililerin cezai sorumluluğunu sağlayarak alacağın tahsilini kolaylaştırmak.