Mesajı Okuyun
Old 16-01-2007, 12:45   #16
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

İlginizi çekeceğini umuyorum:



Medya’da Kadının İnsan Hakları İhlallerine Son!

Kadınların toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri sonucu yaşadığı her tür şiddet ve ayrımcılık sadece kadınların değil tüm toplumun sorunudur; dolayısıyla medya kuruluşları ve medya mensupları da kadınlara yönelik insan hakları ihlallerine toplumsal bir sorun olarak yaklaşmalı ve kadınlara yönelik insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve durdurulması için sorumlu davranmalıdır. Ama bu tür ihlalleri önlemekte sorumlu davranmak bir yana medyanın bu hakları sürekli ihlal ettiğine tanıklık ediyoruz.
Medya kadınların insan haklarına yönelik ihlalleri çeşitli biçimlerde gerçekleştiriyor. Örneğin:

1- Kullandığı cinsiyetçi haber, sunum dili ve görsel malzeme ile,
2- Özel hayatı teşhir ederek / özel hayatın dokunulmazlığını ihlal ederek ve kadınların özgürlük alanını kısıtlayarak.
3- Tecavüz gibi cinsel suçlara ve şiddete maruz kalanları cinsiyetçi yargılar eşliğinde kendi kurduğu sanık sandalyesine çıkararak, suça maruz kalanın ‘ahlakını’, ‘yaşam biçimini’ sorgulamaya kalkışarak yani suçluyu ya da suçu değil, tam tersine suça maruz kalan kadını cinsiyetçi önyargılarla yargılayarak,
4- Kadınları ve kadınlara yönelik suçları magazinleştirerek ve bu suçları erotik, pornografik röntgenciliği besleyecek şekilde reyting / izlenirlik malzemesine dönüştürerek…
5- Haberlerde, yorumlarda kadınlara yer vermeyerek, hayatın tüm alanlarında yok sayarak.
6- Kadınlara yönelik şiddet ve cinsiyetçilik söz konusu olduğunda kendi iç denetim ve eğitim mekanizmalarını hemen hiç işletmeyerek,
7- Değişik alanlarda ve kadınlara dair konuları işlerken, kendi alanında yıllardır mücadele veren, önemli bir bilgi ve deneyim birikimine sahip kadınları ve kadın örgütlerini muhatap almayarak, görüşlerine başvurmayarak.

Medya, artan teşhir, magazinleştirme, cinsiyetçi ön yargıları yineleme, şiddetin erotikleştirilmesi ve pornografi üretimi aracılığıyla tüm kadınların bedensel, zihinsel ve duygusal bütünlüğüne zarar vermektedir. Böyle davranarak, kadınların insan haklarını ihlal ettiği gibi, kadınlara yönelik suçların artmasında etken olmakta ve mevcut cinsiyetçi söylemi sürekli yeniden üretmektedir. Sonuç olarak bu ihlallerden hem kadınlar hem de tüm toplum zarar görmektedir.

Bizler, medya eliyle yapılan hak ihlallerine ve kadınlara karşı şiddet suçlarının teşvik edilmesine “dur” demek, bu ayrımcılığı sonlandırmak üzere kadın kurumları bir araya gelerek Medya İzleme Grubu’nu oluşturduk. Medya İzleme Grubu olarak, öncelikle, tüm medya kurum ve mensuplarını ve ilgili tüm birimleri bu ihlalleri işlememek ve sürdürmemekte duyarlı ve sorumlu olmaya davet eder, bu ihlallerin takipçisi olacağımızı, medyada çalışan kadınların ve feminist medyanın güçlendirilmesi için çalışacağımızı duyururuz.

Medya İzleme Grubu