Mesajı Okuyun
Old 19-06-2008, 14:47   #3
av.murat kalkan

 
Varsayılan

Sn. Ayranci, yukarıda göndermiş olduğum kararlardan da anlaşılacağı üzere, ayıplı mal alan kişinin dikkat etmesi gereken bir kaç önemli husus bulunmaktadır.

1- BK ve TTK hükmleri gereğince, malı alan kişi veya kurum, somut olayalara göre değişen makul süre içerisinde aldığı malı incelemekle ve varsa ayıplarını karşı tarafa bildirmekle - ayıp ihbarı- mükelleftir. Aksi takdirde, malı kabul etmiş sayılır.

2- Ayıp ihbarı her türlü delil ile ispatlanabilir

3- Eğer gönderilen malda gizli ayıp var ise bu durumda, ayıp ortaya çıkar çıkmaz yine de ayıp ihbarında bulunması gerekir. Aksi halde 1 nolu bent yine geçerli olur.

4- Ayıplı malın ihbarı yapıldıktan sonra, ihbarda bulunan şahıs veya kurumun seçimlik haklarından birini kullanması icap eder. Bu hak, dava açıldıktan sonra ileri sürülemez.

5- Ayıplı mal ile ilgili olarak, hak ileri sürmek için ilgili süre, BK hükümleri gereğince 1 yıldır. Bu süreden sonra seçimlik haklar da kullanılamaz. Ancak, TTK 25. maddesi hükmü gereğince, tacirler arasındaki ihtilaflarda bu süre 6 aydır.

Neticede, vereceğiniz cevapta: i.) süresi içerisinde ve hangi yolla ayıplı mal ihbarında bulunduğunuzu ii.)ilgili borcu kabul etmediğinizi ve iii.) seçimlik hakkınızdan hangisini tercih ediyor iseniz derhal bu hususu yerine getirmelerini, aksi takdirde hukuki işlemlere başvuracağınızı ihtar etmelisiniz kanaatindeyim.

Ayrıca, görüldüğü kadarı ile onlar tarafından alacağın tahsili için hukuki işlem yapılmadan önce tarafınızca derhal ayıplı mal ile ilgili olarak seçimlik hakkınızın kullandırılması için dava açmanızı öneririm. aksi takdirde, kambiyo senetleri varsa ortada ve icra takibi sonrasında menfi tespit davası açar iseniz malumunuz olduğu üzere %115 teminat karşılığı ancak takibi durdurabilirsiniz kanaatindeyim.

Saygılarımla,

Av.Murat KALKAN