Mesajı Okuyun
Old 28-02-2017, 22:14   #8
antipersonel

 
Varsayılan

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü

ANKARA

SAYI

:

B.09.0. TAU.0.15.00.07/ 000096062-16523



17 Ağustos 1993

KONU

:

Kıyı Kanunu









Bakanlığımıza yapılan başvurulardan 3621/3830 sayılı Kanunla ilgili bazı tereddütlere açıklık getirmeye gerek duyulmuştur.

Bilindiği gibi kıyıda yapılabilecek yapılar Kanunun 6. maddesi ile Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin 13. maddesinde açıklanmaktadır.

Buna göre kıyıda onaylı uygulama imar planları ve çevre kirliliğinin önlenmesine ilişkin tüm önlemler alınmak koşulu ile;

a) Kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları.

b) Faaliyetlerinin özelliği gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün olmayan tersane, gemi söküm yeri, su ürünlerini üretim ve yetiştirme tesisleri yapılabilir.

Kıyılarda ayrıca uygulama imar planı yapılmadan sabit olmayan duş, gölgelik, soyunma kabini, 6 m2''yi geçmeyen büfe ve kirletici etkisi olmayan fosseptik yapımını gerektirmeyen seyyar tuvalet ve ahşap iskeleler yapılması mümkündür.

Bu tür yapı ve tesislerin dışında yukarıda (a) ve (b) bentlerde sayılan yapı ve tesis alanlarında, bu kullanımların tamamlayıcısı niteliğinde ve yapılması zorunlu alt ve üst yapı ve tesisleri yapılabilir. Ancak (a) ve (b) bentlerde sayılan alt yapı ve yapıların hizmet verebilmesi için zorunlu olan tesislerin plan kapsamında düşünülerek değerlendirilmesi gerekir.

Örneğin kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik alt yapı ve tesisler kapsamında kalan liman veya marinanın ancak onaylı uygulama imar planı kararları ile yapılması mümkün olup, planlama aşamasında da elektrik ve su bağlantıları, gümrük, pasaport, sağlık ve diğer işlemler için gerekli kapalı alan, wc, gerekli görülen hallerde duş, soyunma kabini gibi liman için zorunlu tesis kapsamında kalan hacimlerin düşünülmesi ve plan kapsamına alınması mümkündür.

11 Temmuz 1992 tarihinde yürürlüğe giren 3830 sayılı Kanun ile sahil şeritleri kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre olarak belirlenmiş olup bu şerit iki bölümden oluşmaktadır.

Sahil şeridinin birinci bölümü kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğindeki bölüm olup, bu bölüm yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinlenme ve rekreaktif alanlardan oluşmaktadır.

İkinci bölüm ise, birinci bölümden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğindeki bölüm olup, bu bölümde konaklama içermeyen toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri, taşıt yolları, açık otoparklar ve arıtma tesisleri yapılabilir. Ayrıca, bu bölümde lunapark, su oyunları parkı ve golf alanları yapılması ve eğlence merkezi ve golf alanlarının bu tanıma uyan kesimlerinin yer alması mümkündür.

İmar planlarında turizm tesis planlarına ayrılan yerlerde emsal hesabının nasıl yapılacağı hususunda da tereddütler oluştuğu Bakanlığımıza iletilen konulardan anlaşılmaktadır.

İmar planlarında turizm tesis alanı olarak ayrılan ve sahil şeridinin birinci bölümünü de içeren parsellerde inşaat emsalinin parselin tümü üzerinden alınarak düzenleme yapılması söz konusu değildir. Bu tür parsellerde; parselin sahil şeridinin birinci bölümünde kalan kısmının açık alan olarak kamu eline geçişinin sağlanması ve emsal hesabının parselin kalan kısmı üzerinden yapılması; Ancak, parselin sahil şeridinin ikinci bölümünde kalan kısmında bu kısmın en fazla 0.20''lik yapılanma hakkının kullanılması ve kalan yapılanma hakkının bundan sonra (100 m.den sonra) kullanılması gerekmektedir. (Ekli örnekte konu ayrıca açıklanmaktadır.)

Bilgilerinizi, gereğini, Genelgenin İliniz dahilindeki tüm belediyelere de duyurularak, uygulamalarda bu esaslara uyulmasının teminini rica ederim.



Onur KUMBARACIBAŞI

Bakan