Mesajı Okuyun
Old 27-08-2007, 14:52   #7
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
basit bi +,- denklemini anlayamayacağınızı düşündüğümden size bu hakların tam olarak matematik ifadesi ile trigonometrik birim çembere denk geldiğini anlatmaya çalışmanında bir yararı yoktu.

Sn.Dogu Akdenizli,

Tam da bunu anlatmışsınız ve ben tam da bunun haklara uyarlanmasını anlayamıyorum işte.

Trigonometrik cetvelde noktaların merkeze uzaklıklarının 1 birim olması gerekiyor. Trigonometride, noktalar yön belirtmez mi? Sizin teorinizden hareketle benim bir pozitif ve bir de negatif hakkım varsa ve varsayımsal olarak bunlara +1 ve -1 dersem bu haklar biribirinin tam tersi oluyor ( matematiksel ifadeye uyarlanınca )

Benim sözüm şu, bu haklar biribirinin tersi değildir. Yan yana ve üst üste de durabilirler pekala. Biribirlerini beslerler çoğunlukla da. Bu haklara pozitif veya negatif denmesinin sebebi, onları matematik sembollerle ifade etme gereğinden doğmamıştır ki.

Daha önce de vurguladığım gibi nagetif haklar, doğal haklar olarak da bilinir ve tüm yurttaşların sahip olduğu yaşama, mülk edinme, seçme - seçilme gibi haklardır. Pozitif haklar, negatif hakların üzerine gelirler ve özellikle bazı dezavantajları olan gruplara tanınırlar.

Sizin ifade ettiğiniz pozitif - negatif hak ayrımı, yani "yapma"yı destekleyen hakları pozitif, "yapmaya müdahale eden" hakları negatif diye ayıran bir görüşe dayanmakta olsa bile, herhangi bir teorinin bu hak ayrımının günümüzde geldiği yeri ihmal edebileceğini hiç düşünmüyorum.

Buradan da pozitif hak ve pozitif ayrımcılığın kökenie gelmek mümkün. Kadınlar, tarih bilgisi olan herkesin kolayca söyleyebileceği gibi erkeklerden daha dezavantajlı olmuşlardır. Bu nedenle de pozitif hakların yaratması beklenen pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyulmaktadır.

İşin içine trigonometrik birim cetveli girince de bu sosyal olgular değişmez.

Muradımı biraz daha net açıkladıktan sonra şunu söyleyeyim. pozitif hakları + ile tanımlar ve bu hakların ancak karşıtı ile bilinebileceğini söylerseniz, matematiksel olarak hemen - 'yi düşünürüm. İkinci yazınızda ise , şöyle demişsiniz :

Alıntı:
Sizin buradan anlayacağınız hakların ''0'' dan sonra başlayacağıdır.

Fikir mi değiştirdiniz, ben mi kavrayamadım? Yani hakların içine aldığımız negatif haklar da mı + ile gösterilmeli? Çünkü, mesela ( - 1), 0'dan sonra değil öncedir.

Alıntı:
0'ı savunursanız şuankinden daha kötü bi durumda olmazsınız çünki ''0''dan kastettiğimiz sizin yaşam hakkınızın başlangıcıdır.

Benim yaşam hakkım , hukuken bu kadar kapsamlı mıdır? Öyle ise, diğer haklara neden ihtiyacım olsun? İnsanlık bugüne kadar kadın hakları, çocuk hakları, engelli hakları, azınlık hakları gibi kavramlara neden ihtiyaç duydu da içini doldurdu?


Alıntı:
Peki Sayın Isıl Yılmaz Söylermisiniz öldürülen birisi açısından yaptırımın bi önemi olup olmadığını

Yaptırımlar yukarıda belirttiğiniz türde bir durum gözönüne alınarak uygulanmaz ki. Ölen için nasılsa bir zararı yok, denmez. Adam öldürme suçu cezalandırılır, çünkü, tüm hukuk sistemlerinde bu suç yalnız bireye değil aynı zamanda topluma karşı da işlenmiştir. Suçun yaptırımla karşılaşması için bir ihlalin olması yeterlidir.

Yaşamın zıddı yoktur, bu nedenle yaşam 0'dır, bu hak en temel ve başlangıçtaki hak olduğundan bu hakkın korunması için savunma yapmak töre cinayetlerini engellemeye yetmeyeceği gibi, sizden ödünç aldığım bir ifadeyle söyleleyim, töre nedeniyle katledilen bir kadın için 0'ın bir önemi de olmaz. ( Aynı yere başka yollarla gelmek mümkün, hele o yer yanlış bir yerse )

Sosyolojik çözümlemelerde, fen bilimlerinin mantığını ödünç almak pek yarayışlı olmuyor, diye düşünüyorum. Yaşam hakkını ya da 0'ı başa çekip bunun kadınların durumunu düzelteceğine dair bir teoriyi kabul etmeyişim biraz da bundan.

Saygılar.