Mesajı Okuyun
Old 18-05-2011, 10:08   #9
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım av. kadirpolat'ın cevabına, dayanağını BK ve TTK'dan alan ve genel mahkemelerde görülen davalar yönünden katılmakla birlikte; marka hakkına tecavüz durumunda 556 S. MarkKHK m. 66. ile getirilmiş özel düzenleme ve farklı tazminat hesap yöntemlerinin mevcudiyetinden dolayı bu sorunun yanıtı yönünden katılamayağım.

Alıntı:
Yazan av. kadirpolat
Bu anlamda artık sizin ticari defterin durumuna göre karar verilecektir.

Karşı yanın defterini sunmaması durumunda siz de m.66-b'ye dayanmış iseniz mahkemenin, sizin defter durumunuza göre karar vermesi maddenin ruhuna aykırı olacaktır. Maddeyi alıntılıyorum.

Alıntı:

YOKSUN KALINAN KAZANÇ


MADDE 66 - Marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar.
Yoksun kalınan kazanç, zarar gören marka sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir:

a) Marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre,

b) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre,

c) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre.

Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle markanın ekonomik önemi, marka hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında markaya ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler gözönünde tutulur.

Bu durumda 66-b de belirtilen yöntemin seçilmesi halinde davacı kendi defterlerine değil doğrudan davalı defterlerine dayanmaktadır. Dolayısıyla 66-b'deki yöntem seçildiği takdirde sadece sizin defter durumunuza göre karar verilmesi doğru olmayacaktır.