Mesajı Okuyun
Old 16-09-2009, 18:03   #3
avukatselvi

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.Aynı evde oturan kişi, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirse; keyfiyet ve beyanda bulunanın "adı ve soyadı" tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir.Tebligat bu tarihte yapılmış sayılır.


Ancak olayınızda tebligatın usulsüz olduğu açık,buna göre öğrenme tebliğ tarihi sayılacaktır.

Müvekkilinizin tapu kaydına göre malik olması veya muhtarlık kaydında ikametgahının bu adres olması sonucu değiştirmeyecektir.

Tebligat kanunundaki şekil şartları tebligatın geçerliliği bakımından esaslı ve zorunlu unsurlardır.

Kaldı ki olayınızda , takibi başlatan ile borçlu adına tebliği alanın aynı şahıs olması da ayrıca tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurur. Tebligat Kanunu m 38 göre "Bu Kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz."
Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını İcra Müdürünün denetlemesi zorunludur. Usulsüz tebligat nedeniyle, haciz.. vs işlemlerden bir zarar doğmuşsa, devletin sorumluluğu da doğmaktadır.