Mesajı Okuyun
Old 15-02-2010, 12:22   #7
Levent Cirit

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/2221
Karar: 2000/2417
Karar Tarihi: 01.03.2000

İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - İŞYERİ NAKLİ DIŞINDA İŞİN BAŞKALAŞMASI VE ESASLI DEĞİŞİKLİKLER OLUP OLMAMASININ SAPTANMASI

ÖZET: Davacı işçinin böyel bir nakil önerisini kabul ederek yeni işyerinde göreve başlaması gerekirdi. Gerçekten davacı açısından dava önce yaptığı iş aldığı ücret ya da ünvan gibi işyeri nakli dışında işin başkalaşması, ağırlaştırılması ya da esaslı değişiklikler yapılması iddia ve ispat edilmiş değildir. Bir başka anlatımla dosya içeriğine göre davacı işçi sadece sözleşmesinde öngörülen işyeri değişikliği, yani başka bir yere nakil dışında çalışma şartlarında herhangi bir değişiklik yapılmış değildir. Bu açıdan kıdem tazminatı isteğine hak kazanmamıştır.

(1475 S. K. m. 16)

Dava: Davacı, kıdem tazminatı, yılılk izin ücreti, yemek parası ve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü:

Davacı işçi davalıya ait İstanbul Üsküdar'da kurulu bulunan işyerinde bir süreden beri çalışmakta iken işyerinin kapatıldığı, bunun üzerine işverenin, davacı ile birlikte diğer işçilerin Bakırköy'de yeni açılan bir işyerinde çalışmaları için istekle bulunuğu, fakat davacı ve diğer işçiler tarafından iş şartlarının değişmesi ve ağırlaşması gerekçe gösterilerek bu önereye kabul etmeyerek, işten ayrıldıkları konusunda bir uyuşmazlık yoktur.

Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan "iş sözleşmesi"nin 6. maddesi sorunun çözümünde dikkate alınması gereken kuralları içermektedir. Gerçekten bu maddede "işçi geçici veya daimi olarak işinin değiştirilmesine şimdiden muvaffakat eder. İşverenin, Türkiye sınırları içindeki çalışma sahasının her hangi bir bölgesinde vazifelendirilebilir veya çalışma bölgesi değiştirilebilir. Çalışan, işveren tarafından vazifelendirildiği her bölgeye gitmeyi peşinen kabul eder" denilmektedir. Bu düzenleme 1475 sayılı iş Kanunu'nun 16/II-e maddesinden yer alan kurallar kapsamında kabul edilerek, geçerli olduğu sonucuna varılmalıdır. zira bu son maddede, "Sözleşmeler bu fıkradaki haller hakkında başka türlü kayıt konmamak şartıyla" biçiminde bir hükme yer verilmiştir ki, uygulamada buna dayanılarak işverenler tarafından işçilerin başka yerlerdeki işyerlerinde nakillerinn yapıldığı sık sık rastlanan işlemlerdendir..

Somut olay yönünden sorun değerlendirilecek olursa, davacı işçinin böyel bir nakil önerisini kabul ederek yeni işyerinde göreve başlaması gerekirdi. Gerçekten davacı açısından dava önce yaptığı iş aldığı ücret ya da ünvan gibi işyeri nakli dışında işin başkalaşması, ağırlaştırılması ya da esaslı değişiklikler yapılması iddia ve ispat edilmiş değildir. bir başka anlatımla dosya içeriğine göre davacı işçi sadece sözleşmesinde öngörülen işyeri değişikliği, yani .başka bir yere nakil dışında çalışma şartlarında herhangi bir değişiklik yapılmış değildir. Bu açıdan kıdem tazminatı isteğine hak kazanmamıştır. Daha açık bir anlatımla hizmet akdini haklı nedenle feshettiği sonucuna varılamaz. Bu bakımdan kıdem tazminatı isteği reddedilmelidir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA 1.3.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları