Mesajı Okuyun
Old 13-02-2014, 22:00   #2
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

sayın meslektaşım,
Sizinde bildiğiniz gibi murisin hollanda dan kardeşine para göndermesi ve aralarındaki anlaşma gereğince kardeşin kendi adına ancak muris abisi hesabına satın aldığı bu taşınmazları murisin talimatları doğrultusunda kendi adına kaydettirmesi inanç sözleşmesidir.muris inanç gösteren,kardeşi ise inanç gösterilen kimse durumundadır.İnanç sözleşmelerine vekalet akdinin hükümleri uygulanır.yani muris müvekkil(inanç gösteren),kardeşi ise vekil(inanç gösterilen) kimsedir.vekalet akdinde vekilin müvekkilinin talimatlarına uyma borcu vardır.yani müvekkil neyi isterse hukuka uygun olmak şartıyla vekil müvekkilinin talimatlarını yerine getirmek zorundadır.zaten olayınızda da vekil kardeş murisin talimatlarına aynen uymuş taşınmazları satarak bedellerini murisin talimatları doğrultusunda murisin erkek çocukları ile kendisi arasında paylaştırmıştır.muris ile kardeşi arasında inanç sözleşmesinin varlığını gösteren hiç olmazsa adi yazılı bir belge varsa müvekkilleriniz kızlar amcalarına karşı taşınmazların iyiniyetli 3.kişilere devredilmesi nedeniyle taşınmazlardaki yasal miras paylarının karşılığı olarak maddi tazminat davası açabilirler.Bu tazminat davası ise miras hukukuna değil genel hükümlere dayanır (yani davacı kızların murisin halefi olmalarına dayanır).Eğer elinizde yazılı bir belge yoksa tanık dinlenmesi amcanın iznine bağlı olduğundan maddi tazminat davasında akrabalık bağı olsa bile tanık dinletemezsiniz.ancak murisin kardeşine para göndermesi karşılıksız bir kazandırmadır(sağlararası ivazsız tasarruftur).Eğer davacı müvekkiliniz kızların saklı paylarına bir tecavüz varsa yani muris göndermiş olduğu paralar ile kızlarının saklı paylarına tecavüz etmiş yani tasarruf oranını aşmış ise müvekkiliniz kızlar ancak amcalarına karşı tenkis davası açabilirler.sorunuzda her ne kadar muvazaa tabirini kullanmış iseniz de olayınızda muvazaa sözkonusu değildir.(Yargıtay'ın 1974 tarihli içtihadı birleştirme kararı muvazaayı tanımlamış olup olayınızda muvazaa hükümlerinin uygulanması mümkün değildir).saygılarımla..av.şükrü söğüt