Mesajı Okuyun
Old 03-03-2022, 08:36   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
iyi günler meslektaşlarım,
Bir ceza davam var. Müvekkil evlilik vaadiyle kandırılmış. Evleneceğini düşündüğü kadına ev tutmuş. Para göndermiş. Dekontları mevcut. Savcılığa suç duyurusunda bulanacağız ancak zararını tazmin etmesi için nerede ne davası açmam lazım kararsız kaldım. Sebepsiz zenginleşme davası açılabilir mi? açılacaksa hangi mahkemede açılabilir? maddi manevi tazminat talebi ileri sürersem sebepsiz zenginleşmeye gitmeye gerek kalır mı? Kararsız kaldım. Sevgili üstatların fikrini almak isterim. Şimdiden çok teşekkür ederim.
Sayın pirensesavukat;

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin belirttiğiniz duruma ilişkin iki farklı karar özetini alıntılamak isterim. Karar özetleri incelendiğinde, bu tip durumlarda "evlenme vaadi" olgusunun ve eylemin failine yapılan kazandırmaların kanıtlanması hususunun önemi ortaya çıkmaktadır.

Tazminat davasına gelince, irade sakatlığı hallerinden olan hileye dayalı bir dava açılmasının isabetli olacağı ve davada görevli mahkemenin asliye hukuk olduğu kanaatindeyim.

Saygılarımla...

Alıntı:
Yazan Yargıtay 15. CD 2017/36996 E. - 2018/8394 K.
...Sanığın, 2008 yılı yaz aylarında Seyitgazi ilçesindeki bir düğünde katılan ile tanıştığı, katılanın evlenmek istediğini bildirmesi üzerine sanığın, katılana evlenmek için memleketinden bir bayan bulabileceğini söylediği ve 2008 yılı Kasım ayı sonlarında bir bayan bulduğunu bildirerek haklarındaki soruşturma tefrik edilip açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen ve kendilerini … olarak tanıtan şahıslarla birlikte katılanın evine gittiği, katılanın isimli kadınla evlenme karşılığı başlık parası olarak 8.000 TL’yi sanığa ve yanındakilere verdiği, ayrıca takı olarak 1 çift altın küpe, 3 adet altın bilezik, 1 adet nişan yüzüğü taktığı, daha sonra sanığın ve yanındakilerin gelin kıza elbise alacaklarını bahane ederek evden ayrıldıkları ve bir daha geri dönmedikleri anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de, bu hususun kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasının kanuni sonucu olması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.

Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçu işlemediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA...

Alıntı:
Yazan Yargıtay 15. CD 2013/25333 E. - 2016/1652 K.
...Sanıklardan …..‘in, katılana evlenmesi için sanık … ile tanıştırdığı, katılanda evleneceği vaadi ile sanık …’a 4 büyük altın, 1 adet yarım altın, 1 yüzük, 1 küpe ve 50.000 TL para verdikten sonra sanıkların kaçtığı iddia edilen olayda sanık …’un katılana evlenme vaadinde bulunmadığını, katılan ile bir süre birlikte yaşadıklarını bu süre içinde kendisine hediyeler verdiğini, sanık …’in ise sanık … ile katılanı kendisinin tanıştırmadığını, sanık … ile katılan ile birlikte yaşadıkları sırada tanıştığına dair savunmaları dışında katılanın soyut iddialarından başka delil elde edilemediği anlaşıldığından beraatlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçu işlediklerine dair delil elde edilemediği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA...