Mesajı Okuyun
Old 02-02-2017, 17:27   #1
av. burcu ünlü

 
Varsayılan İş Akdinin İşverence Haklı Neden Olmaksızın Feshedildiği Bilinmeden İşçi Tarafından da Haklı Nedenle Feshi

Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkilimin işçilik alacakları için dava açacağım. Müvekkilim iş akdini 05/12/2016 tarihinde ihtarname göndererek feshettiğini bildiriyor. 03/12/2016 tarihinde sözlü fesih bildirimi yapmış galiba. 03/12/2016 tarihinden sonra işe gitmiyor. 07/12/2016 tarihinde İşkur'a gidince,iş akdinin 14/11/2016 tarihinde zaten işverence feshedilmiş olduğunu öğreniyor (04 koduyla). Yani iş akdi zaten 20 gün öncesinde feshedilmiş.

İşçi işsizlik maaşı başvurusu yapıyor ve kabul ediliyor. İşsizlik maaşı talebinin kabul edildiğine ilişkin İşkur'ca atılan mesajlar var, fakat işçi telefonuna format attığı için bu mesajlar silinmiş. Yine de İşkur'da buna ilişkin kayıtların durduğunu düşünüyorum. Sonrasında İşkur, işçinin tekrar 15/11/2016 tarihinde işe alındığı gerekçesiyle işsizlik maaşını kesiyor ve yatırıldıysa, yatırılan tutarın iadesini istiyor. 15/11/2016 tarihinde işe girişi yapılmış ve 09/12/2016 tarihinde istifa koduyla işten çıkış bildirimi yapılmış. Şimdi anladığım üzere, işveren kendisine yazılı fesih iradesi ulaştıktan sonra 15/11/2016 tarihinde işçiyi tekrar işe girmiş gösteriyor. Bunu 09/12/2016 tarihinde yaptığı için muhtemelen bu tarihte ihtarname kendilerine tebliğ edildi. (Tebliğ tarihini henüz öğrenemedim, müvekkil inşallah öğrenecek bugün) Şimdi sorularıma geçiyorum.

1) Baktığım makaleler ve genel Yargıtay içtihatları fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla sonuç doğuracağını belirtiyor. Ama işveren bu beyanı, işçiye değil doğrudan SGK'ya yapıyor. Ve işçiye bildirme gibi bir düşüncesi yok. İşçi 20 gün boyunca SGK'sız çalıştırılmış oluyor. Kendilerine yazılı fesih iradesinin ulaşmasıyla, tekrar işe alınmış gösteriliyor. Basit bir girdi çıktı yapma mevzusu gibi durmuyor. İşverenin usulsüzlükleri nedeniyle, işçi fesih iradesini geç öğrendi diye, fesih iradesi işçi tarafından yapılmış gibi mi kabul edilmeli?

2) İşçi sözlü olarak da bir fesih beyanı yapmış galiba. İki gün de işe gitmemiş. Bu sözlü fesih beyanını işveren tanıkla falan ispat etmeye çalıştığında ne kadar etkili olur?

3) Şimdi, fesih iradeleri yarıştığından, ortaya ihbar tazminatı meselesi çıkıyor. Netice itibariyle sekiz haftalık bir ihbar süresi var. Ondan da öte, biz haklı nedenle işçi tarafından fesih nedenine dayanırsak ve mahkeme iş akdinin işveren tarafından feshedildiği gerekçesiyle davayı reddedebilir mi? Ya da tam tersi, iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın sona erdirilmesi nedeniyle dava açtığımda, iş akdi işçi tarafından feshedilmiş diye dava reddedilir mi?

Dün akşam biraz vakit kısıtlılığı nedeniyle, acele bir şekilde yazdığımdan mesajı düzenleme gereği duydum. Olayımıza uygulanacak bir karar ya da benzer olayla karşılaşan bir meslektaş varsa, yardımcı olursa mutlu olurum.