Mesajı Okuyun
Old 02-10-2012, 23:47   #15
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

"Mahkeme, çözümü özel ya da teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi görüşüne başvurur. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümü mümkün konularda bilirkişi dinlenemez ( HUMK. md. 275 )*. Hakim bilirkişi raporunda noksan ve müphem gördüğü hususların giderilmesi için ek rapor isteyebilir, gerekirse yeniden bilirkişi seçer, yeniden tetkikat yaptırabilir ( HUMK. md. 283 )**. Bilirkişi maddi vakalar hakkında görüşünü bildirir. Hukuki sorunlar hakkında görüş bildiremez, delilleri takdir yetkisi de yoktur. Bilirkişi raporunun hükme esas alınması belirtilen bu kurallara uygun olmasıyla mümkündür. Aksine tutum, Türk Milleti adına hüküm vermeye tek yetkili "Hakim'in" yerine "bilirkişi"nin konulması sonucunu doğurur. Sözleşmenin yorumu, yanlarca ileri sürülen hususların sabit kabul edilmesi bilirkişiye terkedilemez. Bu hususlar gözetilmediği için dosyadaki rapor yetersizdir. Yetersiz rapora dayanılarak hüküm verilemez." (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 1991/1695 K. 1991/5031)
T. 24.10.1991)
* HMK madde 266
**HMK madde 281

Olayda CMR Konvansiyonu mu yoksa genel hükümlerin mi uygulanacağı hukuki bir sorundur. Dosyadaki delillere göre davacının alacak hakkının doğup doğmadığı ve hangi hükümlerin uygulanacağı öncelikle hakim tarafından tespit edilerek sonra bir alacak durumu oluşmuşsa ve gerekirse miktarının tespiti için bilirkişiye başvurulabilecektir.Bilirkişi hukuki değerlendirmede bulunduğu gibi,davacı delillerinin tümünü dikkate almamıştır. Bu yönden rapor geçerli bir olmadığı gibi hüküm tesisi yönünden yetersiz bir niteliğindedir. Hükme esas alınması mümkün değildir. Diye düşünüyorum.