Mesajı Okuyun
Old 31-01-2004, 13:31   #18
Cumok

 
Varsayılan

Merhaba Dostlar;
Önce Sayın Gemici'nin sorusuna yanıt vereyim. Yaşadığım gelişmiş ülke sizin bulundğunuz ülkeydi, yani Almanya. Ama bir konuyu mutlaka açıklamalıyım. Ben orada sadece sıradan bir vatandaş olarak bulundum, bir işçiydim. Gözlemlerim doğal olarak bir işçinin gözlemleridir. Sizler gibi okumuş biri olmadığım için tespitlerimde yanılıyor olabilirim. Sadece, geriye dönüş yaptığım 1984 yılından bu yana, Almanya ile ülkem arasında kıyaslamalar yapıyor, farklılıkları görmeye çalışıyorum. Orada her şey tıkır tıkır işliyorsa, burada benim ülkemde neden işlemiyor, işleyemiyor? sorusunu sormaya başlıyorum. Orada bir vekilin bir yerden bir yere giderken, asla eskort kullanmadığını, yolların kapatılmadığını gören yaşayan biri olarak, burada neden tamamen aksi uygulanıyor sorusuna yanıtlar arıyorum.

Dokunulmazlıklar kalksın derken, gayet doğal olarak duygularımla hareket ediyorum. Etrafta mafia vari dolaşıyorlar, hemen hepsinin belinde silah? diyorken de aynı duygularım ön plana çıkıyor. Ülkemin insanının gelişmiş ülke insanlarından daha aptal olmadığını, tam aksine; yüreğimize işlemiş aşağılık kompleksini aşabilsek çok daha iyi şeyler yapabileceğimizi, çok daha ileriye gidebileceğimizi düşünüyor ve buna tüm kalbimle inanıyorum. Hele şu son 20 küsür yılda, ülke olarak nasıl yozlaştığımızı yüreğim burkularak izliyorken ben, hemen her seçim sonrası gelen iktidarların ülke adına değilde tamamen yandaşları için çalıştıklarını görüyorken nasıl duygusallık dışına çıkabilirim ki?

Her ne kadar yazdıklarım ya da düşündüklerim, bir kahvehane sohbeti dışına çıkıyorsa da ağırlıklı olarak duygularımın ısrarla ön plana çıktığını nasıl yok sayabilirim ki? Tüm bu yaşadıklarımızdan sonra, ülkemin soyulduğunu, soyanların hiçbir takibata uğramadaıklarını, bunun yanında "ülkenin gurur duyulan kişileri" durumuna geldiklerini görüyorken ben, nasıl mantıklı düşünebilirim ki? Etrafıma baktığımda; en küçük birimden en yukarıya gelen, adına idarecilerimiz dediğimiz kişilerin, ülkesi ve ülke insanı için asla çalışmadıklarını, devamlı olarak göz boyamak, makyaj yaparak günü geçirdiklerini hemen her gün yaşıyorken, birilerinin çıkıp "ben/biz günümüz hukukuna güvenmiyoruz" dediğini/dediklerini duyuyorken ben, nasıl mantıklı hareket edebilir, nasıl adaletli düşünebilirim ki?

Sayın Gemici'nin oralarda da nasıl üçkağıtçılıklar döndüğünü anlatayım dediğinde hiç şaşırmadım ben. Soyguncu ya da dolandırıların hemen her ülkede var olduğu artık herkes tarafından bilinir. Ama, bu orada var diye bende de olacak/olur anlamına gelmemeli. Aksine tam tersi olması gerekmez mi? Orada ki işadamı vergi kaçırıyor diye, oradaki vekil kendine ya da yandaşlarına yontuyor diye benimki de mi yapmalı? Bu gibi yaklaşımları tüm yaşamım boyunca asla anlayamadım ben. Dünyanın tüm diğer ülkelerinde de her şey olabilir ama, bu beni asla ilgilendirmiyor, ilgilendirmemeli de.

Biz, böylesine güzel, böylesine harika bir ülkede yaşayan 70 milyon insan olarak, çok daha farklı olamaz mıyız? Çok daha insanca, çok daha sevecen, çok daha doğru ve sadece ülkesini, ülkesinin geleceğini düşünen insanlar olamaz mıyız? Bu, bu kadar zor mu? Hemen her konuda süratli bir şekilde yozlaşan bir toplum olduk, kendimizi olduğumzdan daha büyük, daha önemli, daha bilgili göstermek gibi bir çıkmazın içinde sürükleniyoruz. Hemen her şeyi en iyi biz biliyoruz, kimseleri beğenmiyoruz. Ama asla düşünmüyoruz, düşünmeyi yıllar var ki unuttuk. Kıyaslamalar yapmıyoruz, yaparsak bile mutlaka kendimize yontarak yapıyoruz.

Biliyorum, konu dışına çıkıyorum ama, yüreğin kanamakta durmadan. Kendimi bildim bileli, ülkesi ve ülke insanı için çalışan iktidarlar görmedim. Hele son yıllarda yaşananlardan sonra, iktidara kim gelirse gelsin onlara güvenmeme gibi bir duygu sarar oldu bedenlerimizi. Tüm bunlar çok acı değil mi sizlerce de? Sokakta İktidarlar hakkında artık kime benzeri bir soru yöneltseniz, alacağınız yanıt aynı olacaktır. Böyle bir ortam içerisinde ben, nasıl mantıklı düşünebilirim ki?
Biliyorum Sayın Sbudak, belki birçok konuda yalnız değilim ben, benim gibi düşünen çok insanımız var. Ama bu ne yazık ki yeterli değil. Ben, yapabildiğim kadarını yapmaya, böylesi platformlarda düşüncelerimi, görüşlerimi paylaşmaya çalışıyorum. Ama, bana bu cesareti yine sizler veriyorsunuz.

Aslında bu hep olmalı, öyle ya da böyle sorunlar tartışılmalı. Ben, sıradan bir yurttaş olarak düşüncelerimi sıralarken sizler, bana bilimsel açıklamalar yapıyor, örnekler sunuyorsunuz. Beni en çok mutlu eden budur. Ve bunun süreli olması ise en büyük dileğimdir.
Sizlere, bu sitede ki tüm dostlara "MUTLU BAYRAMLAR" diliyor, Saygı ve Hürmetlerimi sunuyorum efendim.
Sevgiyle kalın ve hep dost kalın.