Mesajı Okuyun
Old 28-06-2006, 20:57   #16
arif0275

 
Varsayılan

“Bu arada ek olarak;o avukatların kazanılmış hakkıdır diyorsunuz...Eğer bu hak bu kadar geçerli bir haksa neden bizim Üniversitede Kazanılmış hakkımız olan bütünlemeler kalktı...(Tabi ki bu benim problemim,ancak gördüğünüz gibi kazanılmış haklar pek de önemsenmediğini henüz öğrenci olmama rağmen görmekteyim.O yüzden açıkçası kazanılmış haklardır savı bana pek de inandırıcı gelmiyor)...” Alıntı..

Bu konuda benim de alıntı yaptığım aşağıdaki kararlar ve açıklamaların konuya bir katkı sağlayabileceğini ümit ediyorum.

Prof.Dr.Metin Günday İdare Hukuku Dersleri 1 (Ankara1990)

Hukuk Devleti İlkesinin bir başka gereği de Devlet faaliyetlerinin Belirliliği ilkesidir bu ilkenin Yasama Organını bağlayan yönleri;1-Kanunların Geriye Yürümezliği İlkesi 2-Kazanılmış Haklara Saygı İlkesi 3-Suç Ve Cezaların Kanuniliği İlkesidir.

Anayasa 10.maddeye göre aynı veya benzer durumlarda olan kişi ve olaylar hakkında eşit uygulamayı sağlamak için objektif düzenlemeler yapmak veya müstekar uygulamalarda bulunmak…(Sahife 28)

Ayrıca belli statü içinde bulunanlara uygulanabilecek hükümlerin bu statü dışında bulunan kişilere de uygulanması halinde,söz konusu işlem hukuka aykırı olacaktır.Örneğin askeri öğrenciler için çıkarılmış bulunan bir yönetmeliğin,askeri öğrencilik statütüsünden çıkmış bir kişiye uygulanmasına yönelik bir idari karar konu unsuru yönünden hukuka aykırı olacaktır.
Nihayet geçmişe etkili hüküm ve sonuç doğuran idari kararlar da konu unsuru yönünden hukuka aykırı olurlar.Bir idari karar,gerekli hazırlık işlemleri yapıldıktan sonra yetkili idari makamca alınıp ilgiliye duyurulmakla tamamlanır ve ilgili hakkında hüküm ifade eder.Kural bir idari kararın tamamlandığı anda yürürlüğe girmesi ve o andan itibaren geleceğe yönelik hüküm ve sonuçlar doğurmasıdır.(Sahife 87)

Düzenleyici işlemlerin yürürlüğe girmeleri ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir nokta da,düzenleyici bir işlemin yürürlüğe girmesinden önce kurulup süregelen hukuki durumların da (=statülerin) yeni düzenleyici işleme tabi olacaklarıdır.Hatta yeni düzenleyici işlem,eskisinden beri sürüp gelen hukuki durumlar için daha ağırlaştırıcı hükümler taşısa dahi,bu hukuki durumlara uygulanır.Bunun nedeni,İdare hukuku alanındaki hukuki durumların genel,nesnel ve kişilik dışı olmalarıdır.Bir fakülte sınav yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak onun yerine daha ağır hükümler getiren yeni yönetmelik,yalnızca kendi yürürlüğe giriş tarihinden sonra fakülteye kaydedilmiş bulunan öğrencilere değil,aynı zamanda kendi yürürlük tarihinden evvel fakülteye kaydedilmiş ve halen öğrencilik statüsü içinde bulunan öğrencilere de uygulanabilecektir.Buna karşılık,yeni düzenleyici işlem (örneğimizdeki yeni sınav yönetmeliği) kendi yürürlüğünden önce sona ermiş bulunan hukuki durumlara (fakülteyi bitirerek öğrencilik statüsünden çıkmış kişilere)uygulanamayacaktır.Düzenleyici işlemlerin geriye yürümezliğini bu anlamda anlamak gerekir. (Sahife 143)


Danıştay 12’nci Daire 24/2/1966 tarih E.1966/140 K 1966/612 sayılı kararında “idarenin kamu hizmetlerinin daha iyi yürütülebilmesi için zaruri değişiklikleri yapmağa hak ve selâhiyeti bulunup, bir öğrencinin bütün öğrenim süresince eski yönetmelik hükümlerine tabi tutulacağı yolundaki bir iddianın hukuki mesnedinin bulunmayacağına ve müktesep hakkın mevzuata uygun olarak kazanılmış bir hak demek olup kaide tasarruflar ile kabul edilen hukuki olay ve esasların ferdi durumlara inkilâp etmedikçe müktesep bir hakkın mevcudiyetinden bahsolunamayacağı” görüşü ile sınav hakkının üçe indirilmesinde müktesep hakların ihlâli durumu bulunmadığına ve öğrencinin üç sözlü sınavda da başarı sağlayamadığına göre eleme hakkının düşürülebileceği sonucuna varmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 3/7/86 tarihli E.1986/3 K.1986/15 sayılı kararlarına da atıfta bulunarak “kazanılmış bir haktan söz edilebilmesi için bu hakkın yasadan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir” sonucuna varmıştır.
D 3/03) TC Anayasa Mahkemesi kararlarına da atıfta bulunarak “bir hakkın kazanılmış hak olabilmesi için, beklenti olmaktan çıkması ve eski yasaya göre fiilen elde edilmiş olması gerekir” görüşünü benimsemiştir. Birleştirilmiş Anayasa Mahkemesi 29,30 ve 31/02 (D 2/03) sayılı davada ise Anayasa Mahkememiz bir hakkın kazanılmış hak olabilmesi için (2) koşulun gerektiğini belirtmiş ve bunları şöyle sıralamıştır:
    1. o hak fiilen elde edilmiş olmalı. Yani bir beklenti olmaktan çıkmış olmalı.
    2. Geçmiş yasalar o hakkın elde edilmesine olanak sağlamalı veya geçmiş yasalar o hakkın elde edilmesini amaçlamış olmalı.


Ayrıca bildiğim kadarıyla (yanlış ise düzeltiniz lütfen) Avukatlık Sınavına tabi olanlar Hukuk Fakültesi’ne bu değişiklikten sonra girenlerdir.

Ancak;haksızlık olarak nitelendirdiğim bikaçsene öncesine kadar olmayan ve şu an ortaya çıkan sınav benden öncekilerede tabi tutulmalı.Çünkü adını zikredemeyeceğim kadar kötü Hukuk fakülteleri var ve bunlardan daha önceden mezun olmuş olan sayısız avukatlar var.O halde onlarda sınava tabi tutulsun”
“Benim haksızlık olarak nitelendirdiğim şey bu sınavın Eşitlik ilkesine aykırı nitleik taşımasıdır.Bende 20-30 yıllık üstadları bu sınava tabi tutalım demiyorum.Ancak enazından 5-10 yıllık avukatları bu sınava tabi tutmalıyız.”
“Ayrıca bu sınavın belirli aralıklarla tekrarlanmasıda her yıl mezun olan binlerce avukatın devamlı kendilerini geliştirmelerini sağlar. ” alıntı.

Sayın arkadaşım bu alıntılardan da anlaşılıcağı gibi yaptığım alıntılar alındığım noktaları gösteriyor ki maalesef tüm görüşlerinize yakın bir kısmını kapsıyor.Şu işin mantığını anlayamadım niçin 5/10 yıllık avukatlar tam da beni kapsıyor hani.Üstadlık hangi ölçütlere göre belirleniyor.(Yanlış anlaşılmasın böyle bir iddiaya sahip değilim).Kriter meslekte ki kıdem mi bu beyanınız yukarıda ki kendi beyanınız ile çelişmiyor mu.Şunu biliniz ki sosyal,ekonomik yönden belki en büyük güçlükler ile karşılaşan gruptur o 5/10 yıllık grup çünkü ülkedeki en kötü ekonomik krizlere denk gelen bir süredir.

Son söz:devlet fakültelerine karşı herhangi bir sözüm tabi ki yok ama ben sayısız avukattan daha farklı birşeyim olmasını tercih ettim;3 tane yabancı dil gibi...O arkadaşların çoğuda emin olun bunu düşünen kişiler.Ayrıca bu eşitlik ilkesine aykırı bir tutum deil;bildiğiniz gibi bu tür üniversitelerinde hukuk fakülteleri TIPKI DEVLET ÜNİVERSİTELERİ GİBİ öss sınavından çıkan sonuçla öğrenci yerleştiriorlar;bence siz bi puanlarını inceleyin..alıntı..
Bu son alıntı içeriği itibariyle nasıl anlaşılmalı diye düşündürüyor sadece ve yapılabilecek pek bir yorum da kalmıyor sanırım bir devlet üniversitesi mezunu ve sayısız avukatlar grubuna dahil ve mesleki anlamda onlardan hiçbir farklılık iddiasında bulunmayan düz bir üye olarak bu durumdan pek de şikayetçi değilim ..……..Saygılar……....