Mesajı Okuyun
Old 18-11-2008, 20:10   #5
Burhan Sezer

 
Varsayılan

Sayın ege,
“Kanun koyucunun iradesi ile çelişkili görüyorum” düşüncenize sadece bu yasa maddesi ile değil, genel olarak katılıyorum. Çelişkileri, mesleğinizi icra ederken çok kere yaşadığınız bir gerçektir.
Bu yasa maddesinin maalesef böyle bir bağlayıcılığı var. Gayrimenkulün işyeri olması nedeni ile yasa koyucu “kazanç” elde edilen bir taşınmaz olarak gördüğünden, konut için uyguladığı istisna ve muafiyetleri işyeri için tanımlamamış diye düşünüyorum.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 73'üncü maddesinde; "Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır……” demekle intifa hakkını genellemiş, bu ve başka maddeler ile tapuya tescil edilmesini bir ayrıcalık olarak görmemiştir. Sonuçta bir yararlanma ve fayda sağlama söz konusudur. Bu yararlanma ve fayda sağlama bir nevi kazançtır. Kazancın ticari, zirai, serbest meslek, gayrimenkul sermaye iradı gibi isimlendirilmesi vergiye tabi olmasını ortadan kaldırmaz.
Olayın diğer vergisel boyutu da Veraset ve İntikal Vergisi açısından karşımıza çıkar. İntifa hakkı bedelli veya bedelsiz olabiliyor. Bedelli intifaya satış, bedelsiz intifaya da bağış hükümleri uygulanır. İntifa hakkının tapu kütüğüne tescilinden sonra, bedelsiz olarak bir hak elde edilmiş olduğundan, Veraset ve İntikal Vergisi için tapu idaresi tarafından vergi dairesine ihbar yapılır. İntifa hakkı sahibi tarafından bu durum Vergi Dairesi’ne bir beyanname ile beyan edilir ve doğacak olan vergileri ödenir.
Saygılarımla.