Mesajı Okuyun
Old 29-06-2007, 04:04   #3
zazaenden

 
Varsayılan

sayın ecesaka'nın önerdiği makaleyi okumanızı öncelikle tavsiye ederim.sizi aydınlatacaktır.
türk hukukunda "taşıyıcı annelik"ten ziyade "yapay döllenme" kabul edilmiş durumdadır.Yani ; siz bir başkasına donör veremez , bir başkasından da alamazsınız.Ancak "evli olmak kaydı ile" eşiniz ile yumurta veya sperminiz yapay ortamda döllendirilerek yine kadına yerleştirilir.
bu durumda sizin önermeniz de olduğu gibi bir durum , yani bekar bir beyin , bir kadınla anlaşması öncelikle hukuki olarak tanınmış bir imkan değildir...
bunun yanı sıra , sözleşmenin geçerliliğini salt olarak değerlendirmemiz gerekirse , sözleşmenin hükümsüz kalma durumlarından birisi de "genel ahlak ve adaba aykırılık" durumudur.Birisi ile evlenmeden beraber olmak ve toplumda maneviyatı yüksek olan annelik değerini , sadece bir "imalat ortamı" şeklinde görmek Türk toplumunun ahlakına aykırı kabul edilmektedir.Ancak toplumda son zamanlarda meydana gelen değişimleride değerlendirmek gerekmektedir.Artık yavaş yavaş Türk toplumunda da "evlenmeden birlikte yaşamak" deyimi sık kullanılır olmuştur.Ancak beraber dahi yaşamadan çocuk sahibi olma isteği henüz bu seviyede bir ses getirmemiştir...
Yine bunun dışında sözleşme kurulmasının imkan dahilinde olduğunu var sayarsak bile bu tarz sözleşmelerin para karşı kurulamayacağını da belirtilmektedir.Ücret diye nitelendirilecek şey sadece doğum sürecindeki ve doğum anındaki masraflar olabilecektir.Ancak bu durumu bertaraf etmek kolaydır.
Temerrüd hali ; doğumdan sonra taşıyıcı annenin , çocuğu vermemesi veya babanın çocuğu almaması durumunda söz konusu olacaktır.Baştan sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmeye dayalı olarak da hiç bir iddia ileri sürülemeyecektir.Ancak sözleşmeyi geçerli varsayarsak -ki bu durum şu an mümkün değildir- genel temerrüd hükümlerini uygulayabiliriz.Örneğin; taşıyıcı anne , babaya belli bir mehil verebilir, bu mehilin sonunda baba çocuğu almazsa anne sözleşmeden dönebilir , karşı edimi elde etmek için çocuğu tevdi edebilir(çocuk kurumu gibi bir yere)...vb. temerrüd hükümlerinden yararlanabilir.Eğer anne temerrüde düşmüsse aynı temerrüd hükümlerinden baba yararlana bilir veya sebepsiz zenginleşme ile yaptığı masraflar veya ödediği ücretin tazminini isteye bilir...
Aslında uzun lafın kısası , sizin öngörüşünüz şu an türk hukukunda geçerli değildir.ancak en kısa sürede düzenlenmesi gereken bir kurumdur.Zira artık tıp ilerlemiş ve yeni durumlar,fiiller ortaya çıkmıştır.Kanunun bu yeni durumlara ayak uydurması gerekmektedir...
Saygılarımla...