Mesajı Okuyun
Old 10-03-2009, 12:51   #37
Nur Deniz

 
Varsayılan

İzmir sabahlarının güzelliğini yansıtıyorsunuz.

İzmir'de sabah kahvaltısı sokakta yapılmalı. Bir esnaf çay ocağının kaldırıma dizili sandalyesine oturursunuz. Diğer sandalyeyi de masa olarak kullanır, üzerine ıspanaklı boyoz ve fırında pişmiş lop yumurta paketinizi açarsınız. Tavşan kanı çayınızı getirdiklerinde artık hazırsınız demektir. Lop yumurta paketlenmeden önce soyulmuş, iple dörde bölünmüş ve üzerine karabiber-tuz ekilmiş haldedir.

Sokaktan gelip geçen tanıdıklara ancak başınızla selam verebilirsiniz. Damağınızda eşi bulunmaz bu lezzet varken konuşamazsınız.

Çay ocağının önüne su serpilmiştir. Su hayat verir. Suyun hayat verdiğini bir çiçekler bilir, bir de İzmirliler bilir.

Başınızın üzerindeki saçak en az yüz yıllıktır. Saçağın altındaki güvercinler yumuşak seslerle sabah müziği yapar. Sabah müziği mutluluk, huzur ve umut verir.

Bankada çalışan Hayri Bey her gün aynı saatte geçer. Genç ve yakışıklı Hayri Bey saçını öyle bir tarar ki ve kendini öyle beğenir ki bankada yerine oturduğunda müşteriler onu bir büst sanır.

Komisyoncu Necati'nin sekreteri de aynı saatte geçer. O geçerken bütün sokak susar; sohbetler kesilir; sessizleşir ortalık. Herkes ona bakar. Bu sessizlik güzelliğe karşı bir ihtiram duruşudur. Cenazeye gösterilen saygının aynısı güzelliğe de gösterilir.

İzmir sabahlarında güvercinler de boyoz yer. Yere dökülen kırıntılar yerde kalmaz. İzmir kendi temizliğini kendi yapar.

Artık işyerinize gidebilirsiniz. Pazartesi bile olsa artık mutlusunuz. Adımlarınız sabah müziğinin huzuruyla uyumlu. Ruhunuz İzmir dolu.

İyi çalışmalar.

Armağan Konyalı