Mesajı Okuyun
Old 29-05-2019, 12:51   #2
Mgul

 
Varsayılan

Merhabalar,
Aynı durum dosyamızda da mevcut , umarım yardımcı olur size. Kolay gelsin.


T.C YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/ 20603
Karar: 2016 / 9336
Karar Tarihi: 07.06.2016

TAZMİNAT DAVASI - İŞ KAZASI NEDENİYLE UĞRANILAN MADDİ VE MANEVİ ZARARLARIN KARŞILANMASI İSTEMİ - YARGILAMA SIRASINDA ÖDENEN GEÇİCİ ÖDEME - YENİDEN YARGILAMAYI GEREKTİRMEYEN YANLIŞLIK SEBEBİYLE HÜKMÜN BOZULMAMASI - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI

ÖZET: Dava, iş kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların karşılanması istemlerine ilişkindir. Somut olayda davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından yargılama sırasında ödenen …-TL'lik geçici ödemenin …-TL'si davacıya manevi zarar karşılığı olarak verilmiştir. Halin böyle olması karşısında manevi tazminat davasının reddi sonrasında davacının manevi zararına karşılık aldığı …-TL miktarlı ön ödemenin yasal faizi ile birlikte davalıya geri ödemesine karar verilmeli iken bu hususun karar yerinde göz ardı edilmesi doğru olmamıştır.
(6098 S. K. m. 76) (6100 S. K. m. 370)

Dava: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle 91.221,41 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07/06/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.

Karar: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenler ile temyiz nedenlerine göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2-Dava, iş kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların karşılanması istemlerine ilişkindir.

Mahkemece; davacının manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 91.221,41-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 12.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından yargılama sırasında 6098 sayılı B.K.'nun 76. maddesi kapsamında davacı lehine 20.000,00-TL geçici ödeme yapıldığı, Mahkemece bu ödemenin 10.000,00-TL'sinin maddi, 10.000,00-TL'sinin ise manevi tazminata ilişkin olduğu yapıldığı kabulüne yer verildiği anlaşılmaktadır.

B.K.'nun “geçici ödemeler” başlığını taşıyan 76/2 maddesinde “ Davalının yaptığı geçici ödemeler, hükmedilen tazminata mahsup edilir; tazminata hükmedilmezse hâkim, davacının aldığı geçici ödemeleri, yasal faizi ile birlikte geri vermesine karar verir.” hükmü mevcuttur. Somut olayda davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Yukarıda değinildiği ve Mahkemenin de kabulü olduğu üzere davalı tarafından yargılama sırasında ödenen 20.000,00-TL'lik geçici ödemenin 10.000,00-TL'si davacıya manevi zarar karşılığı olarak verilmiştir. Halin böyle olması karşısında manevi tazminat davasının reddi sonrasında davacının manevi zararına karşılık aldığı 10.000,00-TL miktarlı ön ödemenin B.K.'nun 76/2 maddesi kapsamında yasal faizi ile birlikte davalıya geri ödemesine karar verilmeli iken bu hususun karar yerinde göz ardı edilmesi doğru olmamıştır.

O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.M.K. 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.

Sonuç: Yukarıda yapılan açıklama gereğince; 22.10.2015 tarihli karara yeni bir madde olarak “7- Davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin neticesi olarak; B.K.'nun 76. maddesi kapsamında davacının manevi zararına karşılık ödenen 10.000,00-TL geçici ödemenin ödenme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine.” hükmünün eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350.00TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 07.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




İstanbul BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
28. Hukuk Dairesi
Esas: 2018 / 1198
Karar: 2018 / 469
Karar Tarihi: 29.03.2018

ÖLÜM VE CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE AÇILAN TAZMİNAT DAVASI - MAHKEMECE ÖDENMESİNE KARAR VERİLEN GEÇİCİ ÖDEME AVANS NİTELİĞİNDE OLDUĞU - TAZMİNATA MAHSUBEN YAPILDIĞI - HAKSIZ ÇIKILMASI HALİNDE FAİZİ İLE BİRLİKTE İADESİNİN GEREKTİĞİ - BAŞVURUNUN REDDİNE KARAR VERMEK GEREKTİĞİ

ÖZET: Dosya kapsamı ve yukarıdaki yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; TBK ilgili Maddesinde düzenlenen geçici ödeme ile, HMK’da düzenlenen ihtiyati tedbir arasında, talep şekli ve zamanı, teminat hususu, itiraz hususlarının farklı şekilde düzenlendiği, HMK ilgili madde düzenlemesi de dikkate alındığında, TBK ilgili Madde düzenlenen geçici ödemelerin geçici hukuki koruma niteliğindeki ön ödeme olduğu, zira geçici ödeme için ihtiyati tedbir gibi teminat hususunun düzenlenmediği, ihtiyati tedbirin dava dışı da talep edilebileceği, dava dışı talep edilmiş ise 2 hafta içinde asıl davanın açılması gerektiği, oysa ki geçici ödemenin ancak dava açıldıktan sonra bir yan talep olarak ileri sürülebileceği, ihtiyati tedbirin belirli bir süre içinde uygulanması aksi taktirde kendiliğinden kalkacağı, oysa ki geçici nitelikteki ödemenin asıl dava kesinleşinceye kadar ileri sürülebileceği, geçici ödemeye hükmedilmiş ise bu ödemenin 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde talep edilebileceği, ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yollarına başvurulabilir iken sadece geçici ödemeye ilişkin karar arar karar olduğundan ancak kesin hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği, ayrıca ihtiyati tedbir kararına uymayan kişiye disiplin cezası öngörülmüş iken geçici ödeme kararına uymayan tarafa karşı sadece ilamlı icra takibinde bulunulabileceği, HMK ilgili maddeye göre şartların değişmesi halinde ihtiyati tedbir kararı kaldırılırken TBK ilgili maddede düzenlenen geçici ödemeler bakımından böyle bir düzenlemeye yer verilmemiş olması gibi farklı yasal düzenlemeler nedeniyle, mahkemece ödenmesine karar verilen geçici ödeme avans niteliğinde olup, tazminata mahsuben yapıldığı, haksız çıkılması halinde faizi ile birlikte iadesinin gerektiği bu niteliği itibariyle, ihtiyati tedbir olarak nitelendirilemeyeceği, HMK ilgili maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararların sınırlı olarak sayıldığı, yorum ile genişletilemeyeceği, ara karar niteliğindeki geçici ödemeye yönelik ancak nihai karar ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği anlaşılmakla, başvurunun reddine karar vermek gerekmiştir.
(6098 S. K. m. 76) (6100 S. K. m. 341, 352, 355, 389, 394, 396, 406) (7036 S. K. m. 7)



Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı H. Ş. vekili 11/02/2018 tarihinde, davalı Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. Vekili 02/02/2018 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurmuşlar ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla dosya incelendi.



TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:



İDDİANIN ÖZETİ: Müvekkilinin 03/01/2017 tarihinde meydana gelen iş kazası sebebiyle sağ ayağının ortadan kesildiğini, yine sağ ayağının iki parmağının yarıdan kesildiğini, sol bacağının diz altından kesilmiş, sağ elini hiç çeviremediğini, vücudunun birçok yerinde doku kaybı olduğunu, ellerinde ciddi şekilde fonsiyon kaybı bulunduğunu, müvekkilinin ağır bedensel zararı, uzuvlarını kaybetmesi sebebiyle çalışamadığını, davacının eşinin ev hanımı olduğunu, herhangi bir maddi geliri olmadığını, çocuğunun birinin askerde olduğunu, evde çalışan birey olmadığını, davacının maluliyetinden dolayı ciddi bir tedavi süreci içerisinde olup tedavi masraflarını karşılarken bile zorluk içerisinde olduğunu, müvekkilinin ailesine bakmakla yükümlü olduğunu ve davacının maluliyet oranı göz önünde bulundurulduğunda başka bir işte çalışamayacak olması ve kendisi ile ailesinin ihtiyaçları dikkate alınarak müvekkil lehine şimdilik TBK 76. Madde kapsamında 50.000 TL maddi tazminattan, 35.000 TL manevi tazminattan olmak üzere Geçici Ödeme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.



SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde özetle, mahkemece 04.12.2017 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak davacı yanın geçici ödeme talebinin reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.



İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:



İtirazların REDDİNE,



...dair karar verilmiştir.



İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:



İstinaf yoluna başvuran davalı Trakya Elektrik vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri:



Geçici ödemeye ilişkin ara karara yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, davalı vekili istinaf kanun yolu dilekçesinde; Geçici ödemeye yönelik itirazlarının duruşma açılarak sonuçlandırılması gerektiği halde bu usule uyulmadığını, müvekkili şirketin kusuru bulunmadığından kararın hukuka aykırı olduğunu, TBK'nın 76.maddesindeki geçici ödemenin koşulları oluşmadığını, davacının ekonomik durumu araştırılmadan karar verildiğini, HMK'nın 389.maddesi gereği ihtiyati tedbirin koşulları evcut olmadığından verilin geçici ödeme kararının hukuka aykırı olduğunu, beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.



İstinaf yoluna başvuran davalı H. Ş. vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri



Davacılara ilişkin gereken araştırmalar, duruşma yapılmaksızın ve davalı taraflara cevap hakkı tanınmaksızın böyle bir karar kurulması hakkaniyete aykırı bir uygulama doğurmaktadır. Yerel mahkeme, 04.12.2017 tarihli ara kararı ile geçici ödeme talebinin kabulüne karar vermiş, Müvekkilimiz adına 02.01.2018 tarihli dilekçe ile itiraz etmiş olmamıza rağmen, itirazların değerlendirilmek üzere mahkemeye davet edilmemiş ve Yerel Mahkeme tarafları dinlemeksizin HMK'nın 394/4 maddesine aykırı olarak dosya üzerinden karar vermiştir. Yerel mahkemenin kararı usule aykırı olup kaldırılması gerekmektedir.



UYUŞMAZLIK KONUSU HUSUSLAR:



Geçici ödemeye ilişkin ara kararına yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususu,



DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER:



İlk derece mahkemesi tarafından “İtirazların reddine" şeklinde karar oluşturulmuştur.



6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.



İncelemeler:



A-Başvuru dilekçesindeki itirazlar gözetilerek belirlenen uyuşmazlık konusu hususlar, teker teker aşağıda irdelenmiştir:



İstinaf yoluna başvuran davalılar yönünden anlaşmazlık konusu hususların incelenmesi:



Uyuşmazlık TBK 76.madde uyarınca ara karar ile taktir edilen geçici ödemeye ilişkindir.



Uyuşmazlığa ilişkin olan yasal düzenlemeler incelendiğinde;



6100 sayılı HMK



İhtiyati tedbirin şartları



MADDE 389- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.



(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.



6098 Sayılı TBK III. Geçici ödemeler MADDE 76-'' Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hakim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir.



Davalının yaptığı geçici ödemeler, hükmedilen tazminata mahsup edilir; tazminata hükmedilmezse hakim, davacının aldığı geçici ödemeleri, yasal faizi ile birlikte geri vermesine karar verir. '' Hükmünü içermektedir.



6100 Sayılı HMK MADDE 341- (1)''(1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.



(2) Miktar veya değeri (Değişik ibare: 6763 - 24.11.2016 / m.41) "üç bin" Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 6763 - 24.11.2016 / m.41) "Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir."



(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda (Değişik ibare: 6763 - 24.11.2016 / m.41) "üç bin" Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.



(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü (Değişik ibare: 6763 - 24.11.2016 / m.41) "üç bin" Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.



(5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.



Diğer geçici hukuki korumalar



6100 Sayılı HMK MADDE 406- (1) Mahkemece, gerekli hallerde, mal veya haklarla ilgili defter tutulmasına ya da mühürleme işleminin yapılmasına karar verilebilir.



(2) İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.



Hükümlerini içermektedir.



Yukarıdaki yasal düzenlemeler doğrultusunda dosya kapsamı incelendiğinde;



15/08/2017 tarihli dava dilekçesi ile, davalı iş yerinde meydana gelen iş kazası sonucu uzuv kaybı yaşayan davacının fazlaya dair hakları saklı tutularak 50.000 TL maddi, 200.000 TL manevi ve davacı eşi Saniye için 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile, davalının malları üzerine ihtiyati tedbir konulması ile, 50.000 TL maddi, 35.000 TL manevi tazminatın TBK 76. Maddesi uyarınca geçici ödeme yapılması talep edilmiştir.



İlk Derece Mahkemesince düzenlenen 17/11/2017 ara karar ile ''Davacıya geçici ödeme yapılması hususundaki taleple ilgili olarak TBK 76.madde şartların oluştuğu anlaşıldığından, 20.000 TL maddi tazminatın geçici ödeme olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine..'' şeklinde karar oluşturulmuştur. 04/12/2017 tarihli ara karar ile "20.000 TL maddi tazminatın geçici ödeme olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine..'' şeklinde tavzih edilmiştir.



Davalı Trakya Elektrik Dağıtım AŞ vekilince 26/12/2017 tarihinde geçici ödeme yapılmasına ilişkin ara karara itiraz ve yeniden değerlendirme talepli dilekçe sunulduğu, bunun üzerine İlk Derece Mahkemesince 10/01/2018 tarihli Ara Karar ile ''6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 76'ncı maddesinde zarar görenin iddiasının haklılığını gösterir deliller sunması halinde hakimin davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verilebileceği belirtilmiştir. Geçici ödemeye karar verilebilmesi için kanun koyucu sadece davacının iddiasını destekler nitelikte deliler ibraz etmesini öngörmüş, başkaca şart aramamıştır. Davacı, mahkememize sunduğu dilekçesinde yaralamanın şiddetine ilişkin hastane kayıtlarından söz edilmiştir ve fotoğraflar sunulmuştur.



H. Ş.'in istihdamında A. Ç. tarafından yaptırılan Ç. inşaatta çalışırken bu kazayı geçirdiği anlaşılmakla, Nitekim davalı H. Ş. vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesi ekinde yer alan Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 17/08/2017 tarihli yazında davacı M. K.'ın Çorlu Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca yapılan inceleme neticesinde çalışma gücünün %70'ini kaybettiği ve ikinci derece engelliler için uygulanan engelli indiriminden faydalanabileceği belirtilmektedir.." itirazın reddedildiği, bu kararın 26/01/2018 tarihinde davalı şirkete, 29/01/2018 tarihinde davalı H. Ş.'e tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından 02/02/2018 tarihinde, davalı H. Ş. tarafından 11/02/2018 tarihinde süresinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuştur.



Dosya kapsamı ve yukarıdaki yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; TBK 76. Maddesinde düzenlenen geçici ödeme ile, HMK 389 ve devamında düzenlenen ihtiyati tedbir arasında, talep şekli ve zamanı, teminat hususu, itiraz hususlarının farklı şekilde düzenlendiği, HMK 406/2. madde düzenlemesi de dikkate alındığında, TBK 76. Madde düzenlenen geçici ödemelerin geçici hukuki koruma niteliğindeki ön ödeme olduğu, zira geçici ödeme için ihtiyati tedbir gibi teminat hususunun düzenlenmediği, ihtiyati tedbirin dava dışı da talep edilebileceği, dava dışı talep edilmiş ise 2 hafta içinde asıl davanın açılması gerektiği, oysa ki geçici ödemenin ancak dava açıldıktan sonra bir yan talep olarak ileri sürülebileceği, ihtiyati tedbirin belirli bir süre içinde uygulanması aksi taktirde kendiliğinden kalkacağı, oysa ki geçici nitelikteki ödemenin asıl dava kesinleşinceye kadar ileri sürülebileceği, geçici ödemeye hükmedilmiş ise bu ödemenin 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde talep edilebileceği, ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yollarına başvurulabilir iken sadece geçici ödemeye ilişkin karar arar karar olduğundan ancak kesin hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği, ayrıca ihtiyati tedbir kararına uymayan kişiye disiplin cezası öngörülmüş iken geçici ödeme kararına uymayan tarafa karşı sadece ilamlı icra takibinde bulunulabileceği, HMK 396.maddeye göre şartların değişmesi halinde ihtiyati tedbir kararı kaldırılırken TBK 76.maddede düzenlenen geçici ödemeler bakımından böyle bir düzenlemeye yer verilmemiş olması gibi farklı yasal düzenlemeler nedeniyle, mahkemece ödenmesine karar verilen geçici ödeme avans niteliğinde olup, tazminata mahsuben yapıldığı, haksız çıkılması halinde faizi ile birlikte iadesinin gerektiği bu niteliği itibariyle, ihtiyati tedbir olarak nitelendirilemeyeceği, HMK 341. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararların sınırlı olarak sayıldığı, yorum ile genişletilemeyeceği, ara karar niteliğindeki geçici ödemeye yönelik ancak nihai karar ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği anlaşılmakla, başvurunun reddine karar vermek gerekmiştir.



B-Kararın icrasının istinaf inceleme sonucuna kadar ertelenmesi gerekir talebi vardır. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde tehiri icra talebinde bulunmuş ise de dosyada icra takibine yönelik belge ve yatırılan teminat gözükmediğinden bu konuda karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.



C-Kamu düzeni açısından maddi-hukuki durumun incelenmesinde; ilk derece mahkemesinin kararında Dairemizce re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık hallerinden hiç birisinin bulunmadığı saptanmıştır.



Yukarıda belirtilen nedenlerle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.



HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;



Çorlu 1. İş Mahkemesinin 10/01/2018 tarih 2017/437 Esas sayılı ara kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,



İstinaf başvurusu sırasında davalı H. Ş. vekili tarafından gerekli harç yatırılmış olmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,



Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 342,00 TL nispi harcın mahsubu ile fazla kalan 306,10 TL karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş' ye iadesine,



Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,



İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,



Karar tebliğ ve harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,



Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7/3 maddesi yollaması ile 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, 29/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı