Mesajı Okuyun
Old 20-08-2008, 18:18   #4
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Onsekizinci Hukuk Dairesi
Esas No
: 2005/01191
Karar No
: 2005/03537
Tarih
: 12.04.2005

ANATAŞINMAZIN KORUNMASI
ÖZET:
Yağmur sularını sızdıran ve alttaki davacının bağımsız bölümünde hasara yol açan ortak çatının bakımı ve onarımından ve davacının bölümünde oluşan zararın gideriminden, davacı dahil anataşınmazdaki tüm bağımsız bölüm malikleri sorumludur.
Dava dilekçesinde, anataşınmaza yönetici atanması, ortak çatıdaki sorunların ve davacının bağımsız bölümünde oluşan zararın giderilmesi ile taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekilleri dava dilekçesinde, müvekkil davacı ile davalıların aynı anataşınmazda bağımsız bölüm maliki oldukları, anataşınmazın yöntemine uygun seçilmiş yöneticisinin bulunmadığını, ayrıca anayapının ortak çatısının bozukluğundan kaynaklanan nemlenmenin davacının bağımsız bölümünde zarara yol açtığını ileri sürerek, anataşınmaza bir yönetici atanmasına, çatıdaki bozuklukların onarılmasına ve buradan kaynaklanan nemlenmeden dolayı davacının bağımsız bölümünde oluşan hasarın giderilmesi ile giderlerinin arsa payları oranında davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler; mahkemece davanın reddine hükmedilmiştir.


Dosyada toplanan bilgi ve belgeler ile gerektirici yasal nedenlere göre, mahkemece anataşınmaza yönetici atanması isteminin reddinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin bu hususa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacı vekilinin, dava konusu edilen diğer hususlar yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece anataşınmazın yerinde yapılan keşifte dinlenen tanıkların yeminli anlatımları ile bilirkişinin yaptığı inceleme sonunda düzenlediği rapor içeriğinden ve dosyada toplanan diğer tüm bilgi ve belgelerden; tarafların kat irtifaklı anataşınmazda kat irtifak hakkı sahibi olduktan ve bağımsız bölümlerinde oturdukları, anayapının ortak çatısındaki (terastaki) bozukluktan dolayı sızan yağmur sularıyla davacının bağımsız bölümünün salon ve odalarla mutfak tavanlarında nemlenmeler sonucu hasar oluştuğu, çatıdaki bozukluğun (yapım ve işçilik hatalarının) 2.000.000.000 TL.ye, davacının bağımsız bölümündeki zararların da 50.000.000 TL.ye giderilebileceği anlaşılmaktadır.

Kat Mülkiyeti Yasası'nın "Kat irtifakı sahibinin hakları"nı düzenleyen 17. maddesinin üçüncü fıkrası, kat irtifakı kurulmuş taşınmazlarda yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anataşınmazın yönetiminde kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağını öngörmektedir. Buna göre; somut olayda tarafların kat irtifak hakkı sahibi oldukları anataşınmazda kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağında kuşku yoktur. Anılan Yasa'nın 19. maddesinin birinci fıkrası uyarınca da bağımsız bölüm malikleri, anataşınmazın bakımına, mimari durumu ile sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Değinilen yasa maddeleri somut olay açısından birlikte dikkate alındığında; yağmur sularını sızdıran ve dolayısıyla alttaki davacının bağımsız bölümünde hasara yol açan ortak çatının (terasın) bakımı ve onarımından, bu bağlamda davacının bağımsız bölümünde oluşan zararın gideriminden -davacı da dahil- anataşınmazdaki tüm bağımsız bölüm malikleri sorumludur. Dava konusu ortak yerdeki bozukluğun başlangıçtan beri var olması (yüklenicinin yapım hatasından kaynaklanması), bu aşamada bağımsız bölüm maliklerine Yasa'nın 19. maddesinin yüklediği sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Elbette ki koşulları varsa bağımsız bölüm maliklerinden her birinin anayapıyı yapan yükleniciye rücu etme hakları vardır.

Şu halde mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözönünde tutularak, toplanan kanıtlarla oluşacak sonuç doğrultusunda uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.