Mesajı Okuyun
Old 11-09-2011, 18:44   #6
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Görüş - Eleştiri

Alıntı:
Yetki konusunda daha sistematik, daha açık bir düzenleme yapılmaya çalışılmıştır. Bu Kısımda yeni olarak, yetki sözleşmelerinin sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılması kabul edilmiştir. Çünkü yetki sözleşmeleri ile genellikle güçlü olan taraf, yetkili olmayan ve dilediği bir mahkemeyi yetkili kılabilmektedir. Usul hukukunun sosyal yönü güçsüz olan kişileri yargılama sırasında korumayı gerektirmektedir. Bu nedenle Tasarıda, tacir olmayanlar bakımından yetki sözleşmesi yapılabilmesi olanağı kaldırılmıştır. Yeni getirilen hükümlere göre, tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabileceklerdir. Yine taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılabilecektir. Böylelikle olumsuz yetki sözleşmesi yapılabilmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri bakımından kabul edilmiştir.

(Tasarının Genel Gerekçesi’nden)

Birey, hangi gerekçe ile yetki itirazında bulunacak ?


İlk İtirazlar

Konusu
MADDE 116- (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:
a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.
c) İş bölümü itirazı.

İleri sürülmesi ve incelenmesi
MADDE 117- (1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.
(2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.(3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.

Eleştiri:

1.Tacir veya kamu tüzel kişisi, sözleşmelerde "merkezinin bulunduğu" yerin yetkili kılınmasını ister.

2.Birey, tacir veya kamu tüzel kişisi ile sözleşme yaptığında
2.1.sözleşmede ya "yetki"ye ilişkin bir hüküm bulunmayacak..!?
2.2.veya tacir veya kamu tüzel kişisi'nin istediği yer mahkeme/icra dairesi (yasaya rağmen!)yetkili kılınacak...

3.(2.1)ihtimalinde birey;davasını ikametgahı mahkemesinde açmak isteyecek...

4.(2.2) ihtimalinde tacir/kamu tüzel kişisi, sözleşemede yazılı olan yerde dava açmak isteyecek...

5.(3).maddede tacir/kamu tüzel kişisi... İlk itirazda...

6.(4).maddede birey...İlk itirazda bulunacak...

Ve bu ilk itiraz... Dava şartlarının incelenmesinden sonra incelenecek...

Yeni Usul Yasamız, konu bağlamında kendini Esas Kanun zannetmiştir, görüşündeyim...

Alıntı:
Av.Mehmet Saim Dikici
Alıntı:
Tacir ile giriştiği sözleşmesel ilişkide güçsüz kabul edilen kişinin, tacir ile mahkemelik olması halinde de "güçsüz" kabul edilerek korunması, kanun önünde eşitlik ilkesini zedeleyebilir


Usul yasası,esasa uzanan bir yol;hak aramanın esasa açılan kapısıdır...

Yalın, anlaşılır,uyuşmazlık yaratmayacak bir hüküm...Olmalıydı...

Güçlü/Güçsüz, esasa ilişkin yasanın konusudur.

Yasa yine de bireyi korumak istiyor idi ise,"bireyin TMK.'ya göre ikametgahı mahkemesi yetkilidir" der... Yeni bir soruna neden olmazdı.

Görüşümdür,arz ederim.