Mesajı Okuyun
Old 11-02-2014, 14:51   #33
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/25510
K. 2014/52
T. 13.1.2014

• ANA VE BABANIN RIZASININ ARANMAMASI DAVASI ( Küçüğün Kuruma Yerleştirilmesinden Sonra Evlat Edinme Kararından Bağımsız Olarak Talep Edilemeyeceği )

• KURUMA YERLEŞTİRME ( Evlat Edinmeye İlişkin 4721 S.K. Md. 312/1'de "Yer Alan Yerleştirme" Sözcüğünün "Kuruma Yerleştirme" Olarak Anlaşılması Gerektiği )

• KANUNU LAFZI İLE YORUMLAMA ( Evlat Edinmeye İlişkin 4721 S.K. Md. 312/1'de "Yer Alan Yerleştirme" Sözcüğünün "Kuruma Yerleştirme" Olarak Anlaşılması Gerektiği )

• EVLAT EDİNME ( Ana ve Babanın Rızasının Aranmaması Talebinin Küçüğün Kuruma Yerleştirilmesinden Sonra Evlat Edinme Kararından Bağımsız Olarak Talep Edilemeyeceği )

4721/m.312

ÖZET : Dava, velayetin anneden kaldırılması ve küçüğün evlat edinmede ana ve babasının rızasının aranmaması isteğine ilişkindir. Mahkemece, annenin çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına, evlat edinmede ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 312 f.I hükmünde yer alan yerleştirme sözcükleri ile ifade edilen "aile yanına" yerleştirme olmayıp "kuruma" yerleştirmedir. Maddenin "kuruma" lafzı ile açık seçik belirtilmiştir.

Evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararının küçüğün kuruma yerleştirilmesinden sonra evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi mümkün değildir. Görülmekte olan bu davada kuruma yerleştirilmiş küçük hakkında evlat edinme talebi bulunmadığına göre, ana ve babanın rızasının aranmaması kararı verilmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan N.A. tarafından; evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması hükmüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, velayetin anneden kaldırılması ve küçüğün evlat edinmede ana ve babasının rızasının aranmaması isteğine ilişkindir. Mahkemece, annenin çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına, evlat edinmede ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmiş, kararı evlilik haricinde doğan küçüğü 13.8.2010 tarihinde tanıyan babası temyiz etmiştir.

Toplanan delillerden; 7.5.2010 tarihli acil valilik oluru ile kurum bakımına alınan 07.03.2010 doğumlu küçük Yusuf un İzmir 1. Çocuk Mahkemesinin 4.10.2010 tarih 2010/114 değişik iş sayılı kararı ile 5395 Sayılı Yasanın 5/1 -c maddesi uyarınca koruma altına alındığı ve halen kurum bakımında bulunduğu anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanununun 312 f.I hükmünde yer alan yerleştirme sözcükleri ile ifade edilen "aile yanına" yerleştirme olmayıp "kuruma" yerleştirmedir. Yerleştirmenin "kuruma yerleştirme" şeklinde anlaşılması gerektiği, maddenin "kuruma" lafzı ile açık seçik belirtilmiştir.

Ortada bir evlat edinme işlemi bulunmadığı halde rıza aranmama kararının evlat edinme işlemi olmadan da istenebileceğini söylemek Türk Medeni Kanununun 312 f. II. madde hükmünü anlamsız ve gereksiz bir norma dönüştürme sonucunu doğurur.

Evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararının küçüğün kuruma yerleştirilmesinden sonra evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi mümkün değildir ( TMK.md.312/2 ). Görülmekte olan bu davada kuruma yerleştirilmiş küçük hakkında evlat edinme talebi bulunmadığına göre, ana ve babanın rızasının aranmaması kararı verilmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı