Mesajı Okuyun
Old 27-05-2009, 14:09   #32
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Saim Abi,

Soruyu yanlış anlamamışsınız. Keza cevabınız da yanlış değil.

Ben sadece diyorum ki:

Yasa, davayı açmak için işçiye 1 ay süre vermiş.
Davayı sonuçlandırsın diye mahkemeye 2 ay süre vermiş.
Yargıtay'a bu temyiz incelemesini yapmak için 1 ay süre vermiş. Vereceği karar da kesin olsun ki, bu mesele bir an önce hallolsun demiş.
İşçiye başvuru için, "kesinleşmiş kararın tebliğinden" itibaren 10 iş günlük süre vermiş.
İşverene, işçiyi işe başlatma konusundaki kararını vermesi için 1 ay süre vermiş...

Tebliğ ya da tefhim edilmiş karar, temyiz süresinin bitimiyle kesinleşince bir tebliğ* daha yapılacak. Bunu kim, NE ZAMAN yapacak.

Kim yapacak? Kesinleşmiş karara ihtiyacı olan işçi yapacak.

Ne zaman yapacak? İstediği zaman!

Bu kadar kesin sürenin arasında, bu serbest zamanı farketmem zaman aldı. Ben de arkadaşların zamanını aldım.


Saygılar,


*Pratikte bu tebliğ dediğimiz şey, aslında tefhim ya da tebliğ edilmiş kararın kesinleşip kesinleşmediğini mahkeme kalemine sormak.

Eleştirinde yüzde yüz haklısın. Amaç, -haklı- işçinin işine bir an önce dönmesini sağlamak ise; ve bu uğurda hem Yargıtay'ı hem de mahkemeyi süre bakımından sınırlandırıyorsak; bir zahmet işçinin de kendisine tanınan "Kesinleşmiş kararın tebliğinden itibaren...." işleyecek süreyi, gecikmeksizin/geciktirmeksizin başlatması gerekir ve en azından onun (işçi) için çabalayan, mahkemeler kadar özenli ve hızlı olması beklenmelidir.

Kararı tebliğ alıp, işe başlamak için başvurmak işçi için bir haktır. Ama hakkın kötüye kullanılması da yasaktır.

Bu itibarla yasa maddesinin düzeltilmesi ve taraflardan birisinin "keyfine" bırakılmaması uygun olur.

Ps: BU arada, İşveren tarafı da tebliği yapmamak için, top çevirip ihmalkar olmamalıdır. Süreyi başlatmak için kendisi harekete geçmeli ve karşı tarafa bu fırsatı vermemelidir.