Mesajı Okuyun
Old 05-01-2011, 23:00   #2
pluvia

 
Varsayılan

Sayın Konuk;


Ailenin Korunmasına Dair Kanun çerçevesinde mahkemeye başvurarak tedbir kararı aldırabilirsiniz.
Aşağıda verilecek tedbirler sayılmış ve bir ya da birkaçına karar verilebileceği açıklanmıştır.
Eğer tedaviyi kesti ise mahkeme tedavisine devam kararı da verecektir.
Eğer maddi olanaklardan yoksun ise bulunduğu il barosu adli yardım servisinden avukat talebinde bulunabilir. Böylece hem daha profesyonel yardım almış olur hem de hukuki olarak daha güçlü hareket edebilir.

Saygılarımla,


Madde 1- Türk Medeni Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi halinde, Sulh Hukuk Hakimi re'sen meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da bir kaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başkaca tedbirlere de hükmedebilir.
Kusurlu eşin; Diğer eşe veya çocuklara (veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerine) karşı şiddete veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması,
Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer eşe ve varsa çocuklara tahsisi ile diğer eş ve çocukların oturmakta olduğu eve veya iş yerlerine yaklaşmaması,
Diğer eşin (veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinin) eşyalarına zarar vermemesi,
Diğer eşi ve çocukları (veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinin) iletişim vasıtalarıyla rahatsız etmemesi,
Varsa silah ve benzeri araçlarını zabıtaya teslim etmesi,
Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kulanılmış olarak ortak konuta gelmemesi veya ortak konutta bu maddeleri kullanmaması,
Yukarıdaki hükümlerin tatbiki öngörülen süre (altı) ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedileceği hususu kusurlu eşe ihtar olunur. Hakim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak tedbir nafakasına hükmeder. Birinci fıkra hükmüne göre yapılan başvurular harca tabi değildir.