Mesajı Okuyun
Old 02-11-2010, 10:02   #9
uye .....

 
Varsayılan

''benimle dalga geçenlere şiddet uygulayarak onları elimine ettim'' şeklindeki cümlede espri yaptığım anlaşılmalıydı. Şiddeti lanetliyorum.
''Bir tek stajımı tamamladığım yerle dostça ayrıldım, diğerleriyle hep kavga ettim, çünkü canımı sıkmışlardı.'' Bu diğer meslektaşlardan kaynaklanan bir durum. Tabi burada kavga ettim derken kendileri ile çalışmadığımı, derhal yanlarından ayrıldığımı söylemek istedim. Bak hiç unutmam, stajın ilk günlerinde yanında çalıştığım avukat benden 250 civarında icra dosyasına aciz vesikası almamı
söylemişti, eyüp te bulunan icra dairelerine gidip müdüre aciz vesikası almak istediğimi söylediğimde müdür bana aciz vesikası almanın şartlarını anlatmıştı. Ben de durumu yanında staj yaptığım avukata anlattığımda avukat bana ''sen alamamışsın, senden kaynaklanıyor'' şeklinde çıkışmıştı. Ben de icra iflas kanunu kendisine verdim, ''aç, oku, öğren, ben öğrendim, işine yarar'' diyerek çıkıp gitmiştim. Kavgadan bahsettiğim de buydu. Bunun gibi çok olay gördüm ve çalıştığım yerlerden ayrıldım, avukatın talebi yasaya uygun olur, stajer onu yapamazsa stajer de hata verdır, kabul, ama avukatın talebi yasaya aykırı ise, bu durumu kendisine hatırlatmak gerekir, ben karakter itibarı ile bu durumu hatırlatırken sesimi yükseltiyorum. Dediğim gibi kavgayı ve şiddeti kınıyorum.
Bir de amacım yeni meslektaşımıza moral vermekti, ayrıca iyi bir hukuçu olmaya çalışıyorum, en azından açık okuyorum, araştırıyorum, bunun kendini beğenmişlikle alakası yok.
Dün sabah işim olduğu için mesajları iyi okuyamamıştım, şimdi gelelim asıl meseleye,bilindiği üzere TCK'nun 125. maddesi hakaret suçunu düzenlemiştir. Maddeye göre, ''bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden .........kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cazalandırılır. Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırılır.''
Yine haksız bir saldırı sebebiyle kişilik hakları zedelenen, bu durumdan acı ve üzüntü duyan kişinin de manevi tazminat davası açabileceği Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir.
''Anlayana bir şiir...
Ne zamân “BEN! ” dese hep, hep ortalık toz duman!
Atar - tutar... kızartır, sanki hamsi tavada,
Rahmet okutur, rahmet ki aman! Aman! Aman!
Sürü sürü lâf eder... dibi delik kovada,
İM, DEN, DE, NA ekle “BEN! ” “BEN! ” dediği her zamân!
Siz de dinleyin ibret alın be bu arada,
Tarifsiz bir kendini beğenmiştir ki yaman!''
Şimdi Sayın Selim Balku, siz bu sitede 1075 tane mesaj atmışsınız, bu da demek oluyor ki; mesleki ve hukuki tecrübeniz bizden fazla. Bu durumda, tecrübelerinize göre, sizin şu alıntıladığım cevabınız bir ceza bir de manevi tazminat davasına konu olabilir mi? Bizleri bu konuda aydınlatırsanız sevinirim. Yanlış anlaşılmasın, amacımız şantaj falan değil. Ama ''kendini beğenmiş'' demek hakaret midir? bir de bu söz ile kamuya açık bir sitede şahsıma saldırıldığı kanısı ile bu durumun bir manevi tazminat davasına konu olup olamayacağını merak ettim o kadar.