Mesajı Okuyun
Old 30-06-2015, 15:11   #6
olgu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/923
K. 2008/5603
T. 21.3.2008
• FAZLA MESAİ ALACAĞI ( Fazla Çalışmanın Yazılı Delil ya da Tanıkla İspatı İmkan Dahilinde Olduğu - İşyerinde Çalışma Düzenini Bilmeyen ve Bilmesi Mümkün Olmayan Tanıkların Anlatımlarına Değer Verilemeyeceği )
• YAZILI DELİL / TANIKLA İSPAT ( Fazla Çalışmanın Yazılı Delil ya da Tanıkla İspatı İmkan Dahilinde Olduğu - İşyerinde Çalışma Düzenini Bilmeyen ve Bilmesi Mümkün Olmayan Tanıkların Anlatımlarına Değer Verilemeyeceği )
• ARA DİNLENME ( Fazla Çalışmanın Belirlenmesinde Ara Dinlenme Sürelerinin Dikkate Alınması Gerektiği )
• HAKKANİYET İNDİRİMİ ( Fazla Çalışmaların Uzun Bir Süre İçin Hesaplanması ve Miktarın Yüksek Çıkması Halinde Yapılması Gerektiği )
• FAZLA ÇALIŞMANIN REDDİNDE VEKALET ÜCRETİ ( Reddedilen Kısım İçin Davalı Yararına Avukatlık Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği )
• YAZILI BELGE VE İŞVEREN KAYITLARI ( Fazla Çalışmanın Taktiri Delil Niteliğindeki Tanık Anlatımları Yerine Yazılı Belgelere ve İşveren Kayıtlarına Dayanması Durumunda Böyle Bir İndirime Gidilmemesi Gerektiği )
4857/m.41,68

ÖZET : Davacı, fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Yargıtay'ın yapılmasını öngördüğü indirimi çalışma süresinden indirim olarak algılamak gerekir. Fazla çalışma ücretinden indirim taktiri indirim yerine, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

DAVA : Davacı, fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Bıçaklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işyerindeki haftalık çalışma süresinin iş sözleşmesine göre 45 saat olması gerekirken, ayda ortalama 7 defa 24 saat nöbet tuttuğunu, çalıştığı süre boyunca bir veya iki ay aralıklarla 1 ay süreyle 16.00-08.00 arası olmak üzere günde 16 saat çalıştığı m iler sürerek fazla çalışma ücreti isteğinde bulunmuştur.

Davalı taraf talep koşulları oluşmadığından davanın reddini istemiştir. Mahkemece istek kabul edilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Fazla çalışma yaptığı iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Bordroda fazla çalışma bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtlan, özellikle işyerine giriş çıkış gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.

İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması olanaklı değildir. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar.

İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yılda 90 gün ve 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. O halde işçinin anılan sınırlamaların ötesinde fazla çalışmayı kanıtlaması durumunda fark fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerekir.

Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı iş Kanununun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır ( Yargıtay 9.HD. 28.4.2005 gün 2004/ 24398 E, 2005/ 14779 K. ve Yargıtay 9.HD. 9.12.2004 gün 2004/ 11620 E, 2004/ 27020 K. ). Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, Yargıtay'ın yapılmasını öngördüğü indirimi çalışma süresinden indirim olarak algılamak gerekir. Bir başka anlatımla, örneğin günde üç saat fazla çalışma yerine iki saat fazla çalışmanın yapıldığının kabulünün hakkaniyete uygun olacağı şeklinde anlaşılmalıdır. Fazla çalışma ücretinden indirim taktiri indirim yerine, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Somut olayda, işyeri belgeleri arasında bulunan personel devam kontrol cetvellerinde, davacının işyerine giriş ve çıkış saatleri net değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu cetvellerin dikkate alındığı belirtilmiş ise de, tüm süre için fazla mesai yapılmışçasına hesaplama yoluna gidilmiştir. Oysa ilgili nöbet çizelgelerinde davacının nöbet iznine ayrıldığı günlerin de bulunduğu açıktır. 1475 ve 4857 sayılı kanunlarda fazla çalışma süresinin haftalık çalışma süresi üzerinden belirleneceği düzenlenmiştir. Haftalık normal 45 saatlik çalışmayı aşan süreler fazla çalışma kabul edilmelidir. Ayrıca 4857 sayılı Yasa döneminde yapılan fazla çalışmalar haftalık 45 saati aşmasa da günlük 11 saati aşan süre fazla mesai olarak değerlendirilmelidir.

Buna göre, davalı işyerinde hafta içi normal mesai saatlerinin kaçta başlayıp kaçta bittiği, hafta tatilinin ve normal çalışma günlerinin kaç gün olduğu saptanmalı, gerekirse tanık anlatımlarına yeniden başvurularak nöbet tutan personelin ertesi gün izin kullanma durumu şüpheye yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir.

Bu şekilde nöbet tutulan haftalarda davacının normal mesai olarak çalıştığı saatleri, nöbetin sürdüğü saati ve ertesi gün de nöbet izninde olduğu ve 24 saat çalışmadığı nazara alınarak haftalık çalışma süresin belirlemek ve bu çalışma süresinden haftalık 45 saati aşan çalışmaların fazla mesai olara] kabulüne karar vermek gerekir. Mahkemece bu hususlarda inceleme yapılarak, işin uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Kabule göre de, aynı işyerinde çalışan davacılara ait benzer dosyalarda bu dosyada dinlenmeyen davacı tanıklarının, işyerinde fesihten önceki son 6 ayda üçlü vardiya sistemin geçildiği konusundaki beyanları delil kabul edilerek, bu süre içinde davacının fazla çalışım yapmadığının dikkate alınmaması bozma nedeni sayılmıştır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

----------------------------------------------------------


T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/13018
K. 2015/3
T. 19.1.2015
• FAZLA MESAİ ALACAĞI TALEBİ ( Uzun Bir Süre İçin Hesaplanması ve Miktarın Yüksek Çıkması Halinde Hakkaniyet İndirimi Yapılacağı - Fazla Çalışmanın Tanık Anlatımları Yerine Yazılı Belge ve İşveren Kayıtlarına Dayanması Halinde İndirime Gidilemeyeceği )
• FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞINDAN İNDİRİM YAPILMASI ( Uzun Bir Süre İçin Hesaplanması ve Miktarın Yüksek Çıkması Halinde Hakkaniyet İndirimi Yapılacağı - Puantaj Kayıtlarına Göre Belirtilen Çalışma Saatleri Esas Alınarak Fazla Mesai Hesabı Yapıldığı/Puantaj Kayıtlarına Dayanması Nedeniyle Takdiri İndirim Yapılamayacağı )
• PUANTAJ KAYITLARINA GÖRE FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞI BELİRLENMESİ ( Uzun Bir Süre İçin Hesaplanması ve Miktarın Yüksek Çıkması Halinde Hakkaniyet İndirimi Yapılacağı - Fazla Çalışmanın Tanık Anlatımları Yerine Yazılı Belge ve İşveren Kayıtlarına Dayanması Halinde İndirime Gidilemeyeceği )
• TANIK ANLATIMLARI YERİNE YAZILI BELGE İŞVEREN KAYITLARINA DAYANILARAK FAZLA MESAİ ALACAĞININ HESAPLANMASI ( Puantaj Kayıtları Esas Alınarak Fazla Mesai Hesabı Yapıldığı/Takdiri İndirim Yapılamayacağı - Tanık Anlatımları Yerine Yazılı Belge ve İşveren Kayıtlarına Dayanması Halinde İndirim Uygulanamayacağı )
4857/m. 41

ÖZET : Dava fazla mesai alacağına ilişkindir.

Davacının hak ettiği fazla mesai ücretinden takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Bilirkişi tarafından, puantaj kayıtlarına göre belirtilen çalışma saatleri esas alınarak fazla mesai hesabı yapılmıştır. Fazla mesai alacağının puantaj kayıtlarına dayanması nedeniyle, alacaktan takdiri indirim yapılmaması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,

2- )Davacı, davalı işyerinde su işleri ustası olarak çalışırken iş akdini emekli olmak suretiyle feshettiğinden bahisle TİS'den doğan ve ödenmeyen bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.

Davalı, davacının iş akdinin emekli olması nedeniyle feshedildiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının alacaklarının eksik ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacının hak ettiği fazla mesai ücretinden takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Somut olayda, davacının sunulan puantaj kayıtlarına göre 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı sabit olup bilirkişi tarafından da bu saatler esas alınmak suretiyle haftalık 3 saat üzerinden fazla mesai hesabı yapılmıştır. Fazla mesai alacağının puantaj kayıtlarına dayanması nedeniyle, alacaktan takdiri indirim yapılmaması gerekirken, yazılı şekilde %30 takdiri indirim yapılması hatalı olup bozma nedenidir.

O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davacıya iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.