Mesajı Okuyun
Old 08-05-2007, 11:49   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Aşağıdaki kararlara göre rehinle temin edilmemiş ve muaccel borçlarda ihtiyati haciz uygulanabileceği, diğer durumlarda ise alacaklının açmış olduğu takip kesinleşmeden ( itirazın refi süreci bitmeden) de alacağının tehlikeye girebilmesi mümkün bulunduğundan İİK 257/II ye göre ihtiyati haciz talep edebileceği öngörülmektedir.Kaldı ki, İİK 264/IV'e göre icra takibinden sonra yapılan ihtiyati haciz merasiminin nasıl kesinleşeceği düzenlenmiştir.

Burada yapılması gereken öncelikle ihtiyati hacze itiraz ve bu arada mahkemeye başvurularak ihtiyati haczin teminat üzerinde devam etmesi için başvuru yapılabilir. (Önceki takibe itiraz ihtiyati hacizin kesinleşmesini önlemektedir)

Burada şu konu benim dikkatimi çekti. İlk takibe yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.Duran takibe devam edilebilmesi için itirazın iptali veya kaldırılması prosedürü başlatılmış olması gereklidir.Bununla ilgili 1 yıllık ve 6 aylık süreler malumlarıdır. Ama, ilk takipte itirazın refi prosedürü başlatılmamışsa , örneğin itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edildiği halde bu süreç işletilmemişse, daha sonra alınan ihtiyati haciz kararının kesinleşmesi için hangi süreler uygulanacaktır?Dosya ve hacizler alacaklının inisyatifne bırakılıp 6 aylık veya 1 yıllık süreler mi uygulanacaktır yoksa İİK'da özel olarak düzenlenen 7 günlük süre mi?Peki sonraki 7 günlük süre hangi tarihten itibaren başlayacaktır?Normal başlangıç tarihi itirazın tebliği tarihidir! Eğer ihityati haciz dosyası başkaca bir esastan kesinleştirilmeye çalışılırsa bu sefer de ayn alacak için iki farklı takip (derdestlik) durumu söz konusu olacaktır!

Yorumlarınız?


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/9183
K. 2005/12547
T. 15.12.2005
• İHTİYATİ HACİZ ( Banka Tarafından Yapılan İlamsız Takibe Vaki İtiraz Üzerine Açılan İtirazın İptali Davası Derdest İken Bankanın Borçlular Hakkında İhtiyati Haciz Talebinde Bulunması )
• DERDEST DAVA ESNASINDA İHTİYATİ HACİZ TALEBİNDE BULUNULMASI ( Yasada Belirtilen İhtiyati Hacizin Koşullarının Gerçekleşmesi Durumunda Derdest Dava Olup Olmadığına Bakılmaksızın Haciz Talebinin Kabulünün Gerekmesi )
• BANKANIN İHTİYATİ HACİZ TALEBİ ( Banka Talebini Kredi Sözleşmeleri İhtarname Hesap Özetleri ve Borçlu Şirketin Mallarını Kaçırdığına Dair Gazete Küpürlerine Dayandırdığından Talebin Kabulünün Gerekmesi )
2004/m.257
ÖZET : Alacak rehinle temin edilmemişse ve muaccel hale gelmişse alacaklı ihtiyati haciz isteyebilir. Alacak muaccel değilse aynı maddenin 2.fıkrasında öngörülen koşulların varlığı halinde ihtiyati haciz istenebilir. Borçluya karşı genel haciz yoluyla takip yapmış olan alacaklıların takip kesinleşmeden önce hakkının tehlikeye girmesi halinde ihtiyati haciz talep etmesine engel bulunmamaktadır.

Davacı alacaklı vekili, ihtiyati haciz istemini kredi sözleşmeleri, ihtarname ve hesap özetleri ile gazete küpürlerine dayandırmıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek ihtiyati haciz talebi yönünden bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sırasında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin REDDİNE yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, Erev Tekstil A.Ş.nin müvekkili bankadan kredi kullandığını, diğer borçluların kredi sözleşmelerinin müteselsil kefili olduğunu, müvekkili bankanın 31.7.1997 tarihli sözleşme kapsamında 2.2.2005 tarihi itibariyle 22.835.677.94 YTL alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların 23.2.2005 tarihinde itiraz ettiğini, itirazın iptali için açılan davanın derdest olduğunu, borçluların taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizleme ve kaçırma eğilimleri içinde olduğunu, borçlu şirketlerin yetkilisi olan kişinin hileli işlemlerinin gazetelerde yer aldığını ileri sürerek borçluların mallarına ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece alacaklı banka tarafından borçlular aleyhine ilamsız icra takibine geçildiği, takibin itiraz üzerine durduğunu, alacağın çekişmeli hale geldiğini, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

İhtiyati haczin koşulları İİK.nun 257. maddesinde düzenlenmiştir. Alacak rehinle temin edilmemişse ve muaccel hale gelmişse alacaklı ihtiyati haciz isteyebilir. Alacak muaccel değilse aynı maddenin 2.fıkrasında öngörülen koşulların varlığı halinde ihtiyati haciz istenebilir. Borçluya karşı genel haciz yoluyla takip yapmış olan alacaklıların takip kesinleşmeden önce hakkının tehlikeye girmesi halinde ihtiyati haciz talep etmesine engel bulunmamaktadır.

Davacı alacaklı vekili, ihtiyati haciz istemini kredi sözleşmeleri, ihtarname ve hesap özetleri ile gazete küpürlerine dayandırmıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek ihtiyati haciz talebi yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1999/12-259

K. 1999/268

T. 5.5.1999

• İHTİYATİ HACZİN KESİN HACZE DÖNMESİ

• İHTİYATİ HACİZ KARARININ UYGULANMASI ( Takipten Sonra )

• İHTİYATİ HACİZ KARARININ UYGULANMASI ( İtiraz Halinde )

• TAKİBE İTİRAZ ( İhtiyati Haczin Kesin Hacze Dönüşmesini Engeller )

• İTİRAZIN KALDIRILMASI GEREĞİ ( İhtiyati Haczin Kesin Hacze Dönüşmesi İçin )

2004/m.257,258,261

ÖZET : Takipten sonra ve takibe itiraz edilmiş olması halinde dahi tedbir mahiyetinde olan ihtiyati haciz kararı alınıp itiraza uğrayan takip dosyasında uygulanması mümkündür. Takibe itiraz bu ihtiyati haciz kararının kesin hacze dönüşmesine engel teşkil eder.
DAVA: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 19.6.1998 gün ve 1998/511-690 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi`nin 7.12.1998 gün ve 1998/13069-13931 sayılı ilamı ile; "... Takipten sonra ve takibe itiraz edilmiş olması halinde dahi tedbir mahiyetinde olan ihtiyati haciz kararı alınıp itiraza uğrayan takip dosyasında uygulanması mümkündür. Takibe itiraz bu ihtiyati haciz kararının kesin hacze dönüşmesine engel teşkil eder. İtirazın kaldırılması isteğinin kabulü halinde ihtiyati haciz kararı kesin hacze dönüşür. Şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup merci kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin kabulü gerekmiştir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.5.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.
yarx