Mesajı Okuyun
Old 14-11-2012, 22:36   #174
koseogluhukuk

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/17580

K. 2011/20948

T. 13.12.2011

• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA NEDENİYLE TAZMİNAT ( Taşınmazın Pilon Yeri İle İrtifak Hakkı Bedelinin Tahsili Talebi/Uzlaşma İçin İdareye Başvurulması İmkanının Dava Şartı Olmadığı – Uzlaşma Yoluna Gitmeden Malikin Her Zaman Tazminat Davası Açabileceği )

• UZLAŞMA ( Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat/Dava Açmadan Önce İdareye Uzlaşma İçin Başvurma İmkanı Olduğu – Bunun Dava Şartı Olmadığı/Taşınmaz Malikinin Dava Açmakla Uzlaşmak İstemediği Yönündeki İradesini Ortaya Koyduğu )

• İDAREYE UZLAŞMA İÇİN BAŞVURMA ( Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat/2942 S.K. Geçici Md.6 Gereği Başvurma İmkanı Olduğu – Bunun Dava Şartı Olmadığı )

• HAK ARAMA HÜRRİYETİ ( Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat/Malikin Uzlaşma İçin İdareye Başvurma İmkanı Olduğu – İdareye Başvurmadan Doğrudan Tazminat Davası Açabileceği )

• DAVA ŞARTI ( Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat/2942 S.K. Geçici Md.6 Gereği İdareye Uzlaşma İçin Başvurma İmkanı Olduğu – Uzlaşma Yoluna Gitmeden Malikin Her Zaman Tazminat Davası Açabileceğinin Gözetileceği )

2942/m.Geç.6

6111/m.Geç.2

2709/m.36

ÖZET : Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. El konulan malik her zaman mahkemeye müracaat ederek tazminat davası açabilir. Kamulaştırma Kanunu Geçici 6.maddenin 1.fıkrasındaki uzlaşma için idareye başvurma; dava şartı olmadığı gibi, taşınmaz maliki dava açmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açması hak arama özgürlüğüne ilişkindir. İşin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, red kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na 5999 sayılı kanunla eklenen Geçici 6. maddedeki hükümlerin 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi uyarınca 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde de uygulanacağı kabul edilmiştir.
5999 sayılı Kanun’la eklenen Geçici 6. Maddesinin 1.fıkrasında “… taşınmazlara malikin rızası olmaksızın fiilen el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır.” hükmü getirilmiştir.
Ancak;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16. 05. 1956 gün ve 1956/1-6 sayılı kararı uyarınca idarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik müdahalenin önlenmesi talebinde bulunabileceği gibi bu fiili duruma razı olması halinde el konulan yerin bedelini talep edebilir.
Bu hüküm uyarınca taşınmazına el konulan malik her zaman mahkemeye müracaat ederek tazminat davası açabilir. 5999 sayılı Kanunla getirilen uzlaşmaya gidilmesi hali kişinin dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.
Kanunda, uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkını ortadan kaldırmak değil, malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunun denenmesidir.
İdare uzlaşma talebinde bulunan malik ile uzlaşma görüşmelerine başlamakla yükümlüdür. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açması hukukun temel prensiplerinden biri olan hak arama özgürlüğüne ilişkindir.
Diğer bir deyişle 5999 sayılı Kanunla getirilen Geçici 6.maddenin 1.fıkrasındaki uzlaşma için idareye başvurma; dava şartı olmadığı gibi, taşınmaz maliki dava açmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur.
Bu itibarla işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden , yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H. U. M. K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.12. 2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.