Mesajı Okuyun
Old 24-04-2015, 11:07   #11
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Somut olayın nasıl çözümlendiğini gösteren Yargıtay Kararı;


T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2011 / 5264
Karar: 2012 / 12000
Karar Tarihi: 05.07.2012

ÖZET: Davalı bankanın aralarında sözleşme ilişkisi bulunan davacı adına gelen parayı davacının talebi halinde ödemekle yükümlü olduğu, davalının ifa yardımcısının iş ve işlemlerinden dolayı sorumlu olduğu, sorumluluktan kurtulabilmek için zararın doğumunda kusursuzluğunu kanıtlaması gerektiği, ancak davalı tarafın kusursuzluğunu ispatlayamadığı, dava konusu zararın doğumuna davalı tarafın kusurlu eyleminin sebep olduğu, davacının da olayda ortak kusurunun bulunduğu, davacının %25, davalının %75 oranda kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.(818 S. K. m. 100)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada Patnos Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 19.10.2010 tarih ve 2006/178-2010/280 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, 13.09.2006 tarihinde müvekkilinin kendisine gelecek 18.330,00 TL'lik havaleyi çekmek için davalı bankaya gittiğini, banka görevlisinin o an 15.400,00 TL ödeme yapabileceğini ve bundan da 65,00 TL masraf keseceğini söylemesi üzerine, müvekkilinin buna itiraz ettiğini, bu hususu görüşme için parayı gönderen kişi ile telefonda görüşmek için dışarı çıktığını, bu esnada müvekkilinin akrabası gibi davranan bir şahsın parayı alarak bankadan uzaklaştığını, müvekkilinin tediye fişini imzalamasının bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını ileri sürerek, 15.400,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, tüm kusurun davacıda olduğunu, tediye fişini imzaladıktan sonra banko üzerine konulan parasını almadan telefon görüşmesi için dışarı çıktığını, parayı alan kişinin davacının akrabası gibi davrandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın aralarında sözleşme ilişkisi bulunan davacı adına gelen parayı davacının talebi halinde ödemekle yükümlü olduğu, davalının ifa yardımcısının iş ve işlemlerinden dolayı BK'nın 100. maddesi uyarınca sorumlu olduğu, sorumluluktan kurtulabilmek için zararın doğumunda kusursuzluğunu kanıtlaması gerektiği, ancak davalı tarafın kusursuzluğunu ispatlayamadığı, dava konusu zararın doğumuna davalı tarafın kusurlu eyleminin sebep olduğu, davacının da olayda ortak kusurunun bulunduğu, davacının %25, davalının %75 oranda kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 11.501,25 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 05.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)