Mesajı Okuyun
Old 11-07-2006, 21:56   #3
Gündüz AKGÜL

 
Varsayılan

Yargı Bağımsızlığı:
Çok partili demokratik parlamenter rejim Anayasalarında genellikle kuvvetler ayrılığı ilkesi kabul edilmiştir. Buna göre Yasama, Yürütme ve Yargı birbirlerinden bağımsız görev yapmaktadırlar. Ne yazık ki bu anlamda ülkemizde yargının tam bağımsız olduğunu söylemek güçtür. Bu savımızın nedenlerine baktığımızda;
1- Yargıçların ve Cumhuriyet savcılarının yükselme, atama, disiplin işlerini yürüten Hakimler ve Savcılar Yüksek kurulunun kararlarının Anayasanın 159. maddesine göre yargı mercilerine götürülmemesi, adalet camiası içinde büyük bir adaletsizliktir ve yargı bağımsızlını zedelemektedir.
2- Adalet Bakanı ve Müsteşarının kurulun içinde bulunması, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Yürütmenin yargıya müdahalesidir.
3-Bölgelere göre en az kullanma süresi dolmadan atama yönetmeliğine göre iki yılını dolduran bir yargıç veya Cumhuriyet Savcısının “hizmet gereği” gibi somut olmayan bir gerekçe ile atanabilmesi, her türlü haksızlığı ve şaibeyi beraberinde getirmektedir.
4- Kurulun ayrı bir sekreteryası ve bağımsız bütçesi olmadığından her şey siyasi bir makam olan Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü mutfağında hazırlanarak Kurulun önüne getirilmekte ve gelen kararnameler çok az değişiklikle aynen geçmektedir.
5-Sistem sağlam kurulmadan Yargıç ve Cumhuriyet Savcılığından kişisel kahramanlık beklenerek yargı bağımsızlığı sağlanamaz.
6- Özlük hakları açısından verilen maaşlar yargı bağımsızlığı ile bağdaşmayacak kadar azdır.